Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çalışma Alanı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışındaki bir kadastro çalışma alanına alınması durumunda yapılan tespitin, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmesinin gerekip gerekmediği ve buradan hareketle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine ilişkin ilanın hem kadastro çalışma alanında hem de taşınmazın idari olarak bulunduğu köyde yapılması gerektiği, aksi halde hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkının kısıtlanacağı gözetilerek, sadece çalışma alanında yapılan ilanın geçerli olmadığı ve davacının davasının hak düşürücü süre içinde açılmış sayılması gerektiği karşı oy gerekçesinde belirtilmiş ise de, çoğunluk görüşüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanına alınması durumunda yapılan tespitin taşınmazın bulunduğu köyde de ayrıca ilan edilip edilmemesi gerektiği ve hak düşürücü sürenin başlayıp başlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanında yapılan kadastro tespitine ilişkin ilanın, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca yapılmasının gerekmediği, kadastro çalışma alanında yapılan ilan ve kesinleşme tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu köyün idari sınırları dışında bir çalışma alanına alınması nedeniyle kadastro tespitinin sadece çalışma alanında ilan edilmesinin yeterli olduğu, taşınmazın bulunduğu köyde ayrıca ilan edilmemiş olsa dahi hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar için açılan tespite itiraz davasında, davacı adına tescil edilen taşınmazlarda Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde düzenlenen kuru toprakta 100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4/1. maddesi uyarınca her mahallenin ayrı bir çalışma alanı olarak kabul edilmesi ve 100 dönümlük sınırın her mahalle için ayrı ayrı gözetilmesi gerektiği, davada uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu her iki mahallede de bu sınırın aşılmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik iddiasının, Kadastro Kanunu'nun 100 dönüm sınırını aşıp aşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4/1. maddesi uyarınca her mahallenin ayrı bir çalışma alanı olarak kabul edilmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazların farklı mahallelerde bulunması nedeniyle 100 dönüm sınırının her mahalle için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda ise davacı adına tespit edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün yasal sınırı aşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışma alanı sınırının tespiti davasında, davacının hukuki yararı ve kadastro mahkemesinin görevine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4. maddesinin 11. bendi uyarınca kadastro çalışma alanına yönelik itirazları inceleme ve karara bağlama görevinin Kadastro Mahkemesi'ne ait olduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu orman vasfında Maliye Hazinesi adına tescil edilen parsellerin köy sınırları içerisinde kaldığının tespiti talebiyle açılan davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesinin 11. bendi uyarınca kadastro çalışma alanına itiraz üzerine verilen kararların kesin olması ve temyiz yoluna kapalı bulunması gözetilerek davacı köyün temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman olarak tespit edilen taşınmazlara ilişkin itirazın hangi merciye ve ne zaman yapılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışma alanının belirlenmesine ilişkin Kadastro Mahkemesi kararlarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4/8. maddesi gereğince kesin nitelikte olması ve temyiz yolunun kapalı bulunması gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.