Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocukların Menfaati”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda ortak çocukların velayetinin anneye verilmesinin çocukların menfaatine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan velayet raporları arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin giderilmesi için heyet raporu alınarak tarafların sosyal ve psikolojik durumlarının, çocukların sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile velayet hakkında hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, müşterek çocuklar için belirlenen kişisel ilişki kurma gününün ve uzman eşliğinde görüşme hükmünün uygunluğu ile davacı kadının vekâlet ücreti talebi üzerine verilen tavzih kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukların menfaatine aykırı bir durum olmamasına rağmen kişisel ilişkinin uzman eşliğinde cumartesi günü yerine, babanın talebi de gözetilerek pazar günü kurulması gerektiği ve HMK 305/A maddesi ile tavzih kurumunun uygulama koşullarının bulunmadığı, tavzih yoluyla hükümde değişiklik yapılamayacağı değerlendirilerek, mahkeme kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında verilen hükmün, çocukların durumuna ilişkin mali konularda belirsizlik içermesi nedeniyle kanuna aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde çocukların lehine yapılacak mali düzenlemelere ilişkin yükümlülüklerin belirsiz bir süreye bırakılmış olsa da, mahkemece tarafların iradelerinin serbestçe açıklandığının tespit edilmiş olması ve yargılamada hukuka açık bir aykırılık bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanamaması ve annenin çocukları babalarına göstermemek gibi eylemlerinin tespit edilmesi, çocukların babaları ile vakit geçirmeye alışkın olmamalarının tek başına kişisel ilişkinin daraltılması için yeterli sebep sayılmaması ve annenin ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek yerel mahkemenin kişisel ilişkinin kısıtlanmasına ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayetin değiştirilmesi davasında, davaya konu çocuğu temsil etmek üzere temsil kayyımının atanmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 4. ve 9. maddeleri ile TMK'nın 426/2. maddesi gereğince, velayetin değiştirilmesi davalarında küçüklerin menfaatlerinin korunması için temsil kayyımı atanması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında, davalının temyiz aşamasında anlaşma iradesinden dönmesinin mümkün olup olmadığı ve davanın çekişmeli boşanma davası olarak devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanmada, hakimin tarafların protokolüne onay vermesinin yanı sıra çocukların menfaatini gözeterek değişiklik önerisinde bulunabileceği, tarafların bu değişikliği kabul etmesi halinde boşanmaya karar verileceği, kabul etmemeleri halinde ise davanın TMK 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında, müşterek çocukların velayetinin anneye mi yoksa babaya mı verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukların menfaatinin gözetilmesi gerektiği, annenin velayeti almaya istekli olduğu, babanın ise fiilen velayet görevini yerine getirmediği ve çocukların anne yokluğunu yoğun bir şekilde hissettiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları ile 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek, iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu hususta ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının da bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile torunları arasında kurulan kişisel ilişki kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunarak, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma için yeterli görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında, baba hakkında cinsel istismar iddiasıyla açılan davanın devam etmesi nedeniyle, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Baba hakkında cinsel istismar iddiasıyla açılmış davanın beraatle sonuçlanıp temyiz aşamasında olması ve çocukların menfaati gözetilerek, uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş olup, yerel mahkemenin bu yöndeki kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde ortak konutun kullanımının kadına bırakılmasına ilişkin hükmün, kadının başka biriyle aynı konutta yaşaması nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma protokolünü imzalarken serbest iradesiyle hareket ettiği, kadının konut kullanımında herhangi bir süre kısıtlaması bulunmadığı, çocukların da aynı konutta ikamet etmesi gözetilerek davacının talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünün mahkemece onaylanmasından sonra davalı kadının, çocukların menfaatine kullanılan taşınmazların kira gelirlerinin çocuklara ait olduğunun tespiti için yaptığı tavzih talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş boşanma kararında ve onaylanan protokolde kira gelirlerinin akıbetine ilişkin hüküm bulunmaması ve hükmün icrasında tereddüt oluşturacak bir durumun da olmaması gözetilerek, tavzih talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.