Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çok Davalı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı işyerinde asıl işçi olarak çalıştığı iddiasıyla davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında, davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan için hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği ve hükmün hangi davalıdan icra edileceğinin belirsiz olması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan süresi geçmeden ve mazeretli olduğu son celsede dosyanın karara çıkarılması suretiyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği ve birden fazla davalı bulunmasına rağmen ilave tediye alacağının hangi davalıdan tahsil edileceğinin hükmde açıkça belirtilmemesinin hükmün infazını mümkün kılmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın reddine ilişkin verilen kararda, ret sebebi ortak olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, hüküm fıkrasındaki vekalet ücretine ilişkin bendin düzeltilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla davalının bulunduğu işçilik alacakları davasında, mahkemenin hüküm kısmında davalıların sorumluluklarını net bir şekilde belirlemeden hüküm kurması nedeniyle kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi uyarınca hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olması ve birden fazla davalı olması halinde her bir davalının hangi alacak kaleminden ne miktarda sorumlu olduğunun belirtilmesi gerekirken, mahkemece davalıların sorumlulukları net olarak belirlenmeden hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çok sayıda davalı bulunan bir işçilik alacakları davasında, mahkemenin hüküm fıkrasında hangi davalının hangi miktardan sorumlu olduğunun belirtilmemesi nedeniyle hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün, birden fazla davalı içeren davada, her bir davalının hangi alacaktan ne kadar sorumlu olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi nedeniyle HMK 297/2 maddesine aykırı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmemesi gözetilerek hükmün HMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararında vekalet ücretinin hangi davalıdan tahsil edileceğinin belirtilmemesi nedeniyle hükmün düzeltilip düzeltilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kararda, davalıların birden fazla olmasına rağmen vekalet ücretinin hangi davalıdan ne kadar tahsil edileceğinin belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağı gözetilerek, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların birden fazla olması durumunda, vekalet ücretine hükmedilirken hangi davalının ne kadar vekalet ücretinden sorumlu olduğunun belirtilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İki davalı olmasına rağmen vekalet ücretinin hangi davalıdan ne kadar alınacağı belirtilmeden "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği gözetilerek hükmün 438/7. madde uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birden fazla davalının bulunduğu işçilik alacakları davasında, mahkeme kararının hangi davalıdan hangi miktarın tahsil edileceğini belirlemeden genel olarak "davalıdan" tahsiline şeklinde hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, birden fazla davalı bulunan davada, hüküm fıkrasında hangi davalıdan hangi alacağın tahsil edileceğini belirtmeksizin "davalıdan" ibaresiyle hüküm kurmasının, hükmün infazında tereddüt yaratacağı ve hatalı olduğu; ancak bu yanlışlığın 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesiyle 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Deprem nedeniyle meydana gelen ölüm sonucu açılan tazminat davasında, mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin miktarı ve davalı sayısına göre hesaplanıp hesaplanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla davalıya karşı açılan davada ret sebebi ortak ise tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, oysa mahkemece her davalı için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Birden fazla davalıya karşı açılan tazminat davasında, davalılardan birisi yönünden davanın reddine karar verilmesi halinde, vekalet ücretinin nasıl takdir edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla davalı aleyhine açılan davada, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine her ret sebebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması sebebiyle davalı ... vekili lehine ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, bu hususun düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay duruşmasına katılan davalı vekilleri için hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek avukatlık ücretine hükmedileceği gözetilerek, Yargıtay duruşmasına katılan her iki davalı vekili için de ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği değerlendirilerek maddi hata düzeltilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin davanın geri alınması talebine, davalıların bir kısmının muvafakat etmesi durumunda davanın geri alınmış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 123. maddesi uyarınca, davanın geri alınması için tüm davalıların açık rızası gerektiği gözetilerek, davalıların tamamının rızasının olup olmadığı hususunda araştırma yapılmaksızın verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi yoluyla yapılan taşınmaz ihalesinin feshi talebinin reddine ilişkin davada, ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedilirken, birden fazla davacı olması halinde para cezasının davacı başına ayrı ayrı mı yoksa toplam ihale bedeli üzerinden tek bir ceza olarak mı uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca, ihalenin feshi talebinin reddinde verilecek para cezasının ihale bedeli üzerinden hesaplanması ve birden fazla davacı olsa dahi tek bir ceza olarak uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.