Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödeme Emri Tebliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ödeme emrinin tebliğinden önce borcun ödenmesi halinde, alacaklının itirazın iptali davası açıp açamayacağı ve davanın kısmen kabul edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip konusu borcun, ödeme emrinin tebliğinden önce ödenmiş olsa dahi, takip masrafları, icra giderleri ve vekalet ücreti gibi fer'i alacaklar yönünden alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın iptali davasının kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve şikayetin süresinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, ödeme emrinin isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla başka bir kişiye tebliğ edildiğini beyan edip yeniden tebligat istemesi ve bu durumun dosya kapsamından anlaşılması gözetilerek, ödeme emrinin borçluya daha sonraki tarihte tebliğ edildiği ve şikayetin süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak alacaklının sair temyiz nedenlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye başkanlığına yapılan icra takibinde, ödeme emrinin belediye başkanına veya yetkili kişilere tebliğ edilmeden doğrudan evrak memuruna tebliğ edilmesinin usulsüz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca belediye başkanlığının tüzel kişiliğini belediye başkanının temsil etmesi, tebligatın öncelikle başkana, olmadığı takdirde yetkili kişilere, onların da bulunmaması halinde tebliğ mazbatasına gerekçesi yazılmak suretiyle diğer memurlara yapılması gerektiği, bu usule uyulmadan yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ve borçlunun diğer şikayetlerinin incelenip incelenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatta, tebliğ evrakının kapıya asılıp asılmadığı hususunun tebliğ mazbatasında belirtilmemesi ve tebligatın usulüne uygun olarak yapılmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin ikinci kez tebliğ edilip edilmediği ve ikinci tebliğin borçluya itiraz hakkı tanıyıp tanımadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya ödeme emrinin ilk tebliğinin isim benzerliği olan başka bir kişiye yapıldığı ve bu kişinin tebligatı iade etmesi nedeniyle geçersiz olduğu, dolayısıyla borçluya sadece bir kez tebliğ yapıldığı ve ikinci bir itiraz hakkının doğmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İptali istenen ödeme emri tebligatının hangi tarihte tebliğ edildiği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun itirazının, ilk tebligata ilişkin olduğu ve ikinci tebligatın davaya konu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş icra takibinden kaynaklanan temerrüt nedeniyle açılan tahliye davasında, ödeme emrinin tebliğ tarihi ve buna bağlı olarak davalının temerrüdünün sabit olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinin, icra takibinin başlama tarihinden önce tebliğ edilmesinin mümkün olmadığı ve borçlunun ihtar süresi içinde kira aslını ödediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Adi kredi sözleşmesine dayalı icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesine göre yapılıp yapılmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kredi sözleşmesinde ve vekaletnamesinde beyan ettiği adres ile icra takibinde kullanılan adresin aynı olması ve bu adresin Mal Müdürlüğü ve Esnaf Kefalet Kooperatifi gibi kamu kurumlarına bildirilmiş adres olması halinde, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden borçlulara ödeme emri tebliğ edilmediği halde, alacaklının itirazın iptali davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluların, ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa dahi, ihtiyati haciz yoluyla icra takibinden haberdar olup itiraz etmeleri nedeniyle alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. maddesindeki şartların oluşmaması ve tebliğin borçlunun iş yeri adresi olmayan ve çalışanı bulunmayan bir şahıs adına, tüzel kişinin adresinde yapılması nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.