Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Önceki Kullanım”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya ait markaların, davacının daha önce kullandığı işaretle benzerlik taşıması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, marka hükümsüzlüğü davasını 556 Sayılı KHK'nin 42. maddesinde öngörülen beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmaması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve bu benzerliğin marka hükümsüzlüğüne yol açıp açmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında, özellikle "... Ultra Trail" ibaresi nedeniyle, tüketicilerde karıştırılmaya yol açabilecek yoğun bir benzerlik bulunduğu ve davalı başvuru markasının davacının seri markaları arasına karışarak seri marka izlenimi oluşturabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın, davacının önceki kullanımına dayanarak kötüniyetli tescil edildiği iddiasıyla hükümsüzlüğünün talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya ait marka tescilinden önce marka ile ayırt edicilik kazandırdığına ve önceye dayalı hak sahibi olduğuna dair mahkemece yapılan tespitler ve toplanan deliller gözetilerek, davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, davalının kullandığı markanın davacının tescilli markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiği ancak davacının davalının uzun süreli kullanımına sessiz kalması nedeniyle hak düşürücü süreye tabi hak kaybına uğradığı gözetilerek, mahkemenin davalı markasının hükümsüzlüğüne, tecavüzün tespiti talebinin ise reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tescilli bir marka ile karıştırılma ihtimali olduğu iddiasıyla, yeni bir marka tescil başvurusuna yapılan itirazın reddi üzerine açılan marka hükümsüzlüğü davası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının önceki kullanımını ispatlayamadığı ve davalının kötü niyetli olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka hükümsüzlüğü talebini reddeden kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın, davacının daha önce kullandığı markayla karıştırılma ihtimali nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının marka kullanımının, davalı markasının tescil tarihinden önce başladığının tespit edilmesi ve taraf markaları arasında iltibas/karıştırılma ihtimalinin bulunması gözetilerek, yerel mahkemenin davalı markasının kısmi hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıların tescilli markasına benzer bir işletme adı kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işletme adını davacıların marka tescilinden önce kullanmaya başladığı, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği, davacıların marka işaretinin zayıf nitelikte olduğu ve davacıların davalının kullanımını uzun süre bildiği halde dava açmadığı hususları değerlendirilerek davacıların hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markanın, davacının önceki kullanımına dayanarak ve kötüniyet iddiasıyla hükümsüzlüğünün talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının uzun süredir kullandığı marka işaretini neredeyse birebir kopyalayarak tescil ettirmesinin kötüniyetli olduğu ve tesadüfen meydana gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin tescilli markasına davalı şirket tarafından tecavüz edilip edilmediği ve davalı şirketin önceki kullanım hakkı nedeniyle davacı şirketin markasının hükümsüz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı şirketin marka tescilinden önce markasal kullanımının başladığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun ilgili hükümleri gözetilerek, yerel mahkemenin davacı şirketin marka hakkına tecavüz davasının reddine ve davalı şirketin hükümsüzlük talebinin kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli bir markanın, davacının daha önceki kullanım ve başvuru haklarını ihlal ettiği iddiasıyla hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hükümsüzlük talebine dayanak yaptığı markalarının davalı markasının tescil tarihinden sonraki tarihli olması ve davacının davalıdan önceki kullanımını ispatlayamaması, ayrıca davalının kötü niyetli tescil yaptığına dair delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markalar ile davalı tarafından tescil başvurusu yapılan marka arasında benzerlik bulunup bulunmadığı ve davalı başvurunun kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Markalar arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açacak derecede görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davacının önceki kullanım ve kötü niyet iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce tescilli olup yenilememesi nedeniyle hakkı düşen markayı, davalının kötü niyetle tescil ettirip ettirmediğine ilişkin hükümsüzlük davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının uzun süredir yurt içinde ve yurt dışında yoğun bir şekilde kullandığı ve ayırt edicilik kazandırdığı markayı, davacının marka hakkının yenilememesi nedeniyle düşmesinden sonra kötü niyetle tescil ettirdiği değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin marka hükümsüzlüğüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.