Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üç Dereceli Yargılama”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın sürekli iş göremezlik oranına ilişkin bozma kararına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi’nin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapılması gereken istinaf yargılamasında, davalı vekilinin sürekli iş göremezlik oranına ilişkin herhangi bir istinaf sebebi ileri sürmemiş olması ve dosyanın tümünün incelenmesinden de bu hususun istinaf sebebi yapılmadığının anlaşılması gözetilerek, direnme kararının onanmasına, ancak tarafların bozma dışındaki diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi hükmüne karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi ve yerleşik içtihatlar gözetilerek, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş olan asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz süresinin CMUK'un 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu kabul edilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine dair kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin bozma kararına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin sanık hakkında yeniden hüküm kurmadan direnme kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalktığı gözetilerek, TCK'nın 61. maddesine göre yeniden hüküm kurması gerekirken, hüküm kurmaksızın direnme kararı vermesi usule aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay tarafından verilen bozma kararından sonra Bölge Adliye Mahkemesinin sanık hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın Yargıtayca bozulması halinde, ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalkacağı ve bozma kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesinin Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca yeniden hüküm kurması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birleştirilen dosyalardan birinde verilen kararın, diğer dosyadaki kararın temyiz incelemesine tabi olması nedeniyle doğrudan temyiz incelemesine tabi tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar bakımından hemen ve derhal uygulama ilkesi gereğince CMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle bağlantılı dosyalardan biri hakkında verilen kararın da bölge adliye mahkemesinde istinaf yoluna tabi olduğu gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın istinaf incelemesi için bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi'nin beraat kararına karşı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önceki tarihte verilen kararlarda 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin ise 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Dairece bozma kararı verilen bir dosyada, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı verirken TCK'nın 61. maddesine göre yeniden hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın Yargıtay tarafından bozulması halinde, ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalktığı ve direnme kararında yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6572 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 9. madde uyarınca duruşmalara iştirak etmeyen Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği bölge adliye mahkemeleri kurulmadan önceki dönemde verilen kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemesi duruşmalarına Cumhuriyet savcısının katılmaması nedeniyle temyiz süresinin belirlenmesinde 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği, bu durumda temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu ve Cumhuriyet savcısının temyiz başvurusunun süresinde olduğu gözetilerek Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6572 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9. madde uyarınca duruşmalara iştirak etmeyen Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen ve tefhim edilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş olan ve aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK’nın uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısının bulunmaması nedeniyle bu mahkeme kararlarına karşı yapılacak temyiz başvurularında 1412 sayılı CMUK’nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması ve tefhim tarihinden itibaren bir aylık temyiz süresinin geçerli olacağı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Dairece bozma kararı verildikten sonra, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince TCK'nın 61. maddesine göre hüküm kurulup kurulmayacağı ve esastan ret kararının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının Yargıtayca bozulmasıyla ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalktığı, direnme kararında ise TCK'nın 61. maddesine göre yeni bir hüküm kurulması gerekirken esastan ret kararı verilmesi usule aykırı bulunduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6572 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 9. madde uyarınca duruşmalara iştirak etmeyen Cumhuriyet savcısının 25.02.2016 tarihinde tefhim edilen hükme yönelik 09.03.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önceki dönemde, Cumhuriyet savcılarının duruşmalarına katılmadıkları asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay'ca bozulan esastan red kararından sonra yeniden yargılama yaparak TCK'nın 61. maddesine göre hüküm kurması gerekirken, tekrar esastan red kararı vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin esastan red kararının ve bu karara bağlı olan ilk derece mahkemesi hükmünün de ortadan kalktığı, bu nedenle bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesi’nin TCK'nın 61. maddesine göre yeniden hüküm kurması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.