Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şirket Yöneticisinin Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Şirketin eski yöneticisine karşı açtığı tazminat davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı açacağı davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olması gözetilerek, davanın şirket merkezinin bulunduğu yer olan Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan dolaylı zararın tahsili için açılan iflas davasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket henüz iflas etmediği ve TTK 202/c maddesi uyarınca dolaylı zarara ilişkin tazminatın şirkete ödenmesi gerektiği halde, davacının tazminatı kendisine talep etmesi nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, talep edilen tazminat miktarının temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiğini ileri sürmesine ve en yüksek zarar tutarının dahi Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalmasına dayanarak, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin haksız fiili nedeniyle oluşan zarardan dolayı açılan tazminat davasında, davacı şirketin icra takibine konu borç için de dava açma hakkının olup olmadığı ve zarar miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin icra takibine konu alacak için de dava açma hakkı bulunduğu ve zarar miktarının davacı tarafından talep edilen miktar olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kısmen kabulüne ilişkin karar bozulmuş ve davacı lehine hüküm kurulmuş, bu hususta Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin, şirket adına alınması gereken taşınmazları kendi adına tescil ettirmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi halinde davanın akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlar üzerinde iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları doğduğu ve davacının yeni maliklere karşı dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek, ilk derecede davanın reddine, Bölge Adliyesi Mahkemesince ise esastan reddi ile kamu düzeni gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yerinde görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin, şirkete ait taşınmazı düşük bedelle satması nedeniyle açılan sorumluluk davasında, satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve şirket yöneticisinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yöneticisinin, taşınmazın gerçek değerinin altında satılmasıyla şirketi zarara uğrattığı, ticari defter kayıtlarının bu durumu doğruladığı ve davalıların mahsup talebinde bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.