Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3095 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin işveren aleyhine açtığı alacak davasında, yabancı para birimi üzerinden hükmedilen alacaklara uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para birimi üzerinden hükmedilen işçilik alacaklarına, 3095 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca, Devlet bankalarınca o yabancı para birimi üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıdem tazminatı alacağından mahsup edilen avans ödemesine uygulanacak faiz oranı, vekâlet ücreti miktarı ve istinaf duruşma vekâlet ücretinin hangi tarafa hükmedileceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan avans ödemesinin yabancı para cinsinden olması sebebiyle 3095 sayılı Kanun uyarınca yasal faizin, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanması, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hesaplanmasında maddi hata bulunması ve davacı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine hükmedilmesi hataları gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçiye ödenen kıdem tazminatı avansından mahsup edilecek faizin hesaplanma yöntemi ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan kıdem tazminatı avans ödemesinin USD cinsinden olması sebebiyle, 3095 sayılı Kanun uyarınca yasal faizin, devlet bankalarının o yabancı para (USD) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanması gerekirken, mahkemece Türk Lirası üzerinden faiz hesaplaması yapılması ve hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplanması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı para cinsinden işçilik alacakları davasında, hükmedilecek faizin hangi oranda uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca, yabancı para borcuna sözleşmede daha yüksek bir faiz kararlaştırılmamışsa, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği iddiasıyla sendikal tazminat ve cezai şart talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, feshin sendikal nedenlerle yapıldığı kabul edilerek sendikal tazminata ve cezai şarta hükmedilmiş ise de; Yargıtay, feshin sendikal nedenlerle yapıldığına dair delillerin yetersiz olduğu, cezai şartta hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ve Euro cinsinden alacağın yasal faiziyle değil, 3095 sayılı Kanun uyarınca tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek kararı bozmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı para ile ödenmesi gereken işçilik alacağına uygulanacak faiz oranının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca yabancı para borçlarına, sözleşmede daha yüksek bir faiz kararlaştırılmadığı hallerde, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararındaki faiz hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yabancı para cinsinden hükmedilen ecrimisil alacağının hangi tarihteki kur üzerinden ve ne tür faiz ile tahsil edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para cinsinden hükmedilen alacağın, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsil edilmesi ve 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca, sözleşmede faiz kararlaştırılmamış ise Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kurumun, davalı şirketlerden tıbbi malzeme alım protokolünün iptali sonrasında oluşan fiyat farkı üzerinden talep ettiği alacak davasında, yabancı para cinsinden hükmedilen alacağa uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca, yabancı para borcuna sözleşmede daha yüksek bir faiz kararlaştırılmadığı hallerde, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması ve davalıya gönderilen ihtarnamede ödeme için verilen sürenin bitiş tarihi olan 09.03.2003 tarihinden itibaren faizin işlemeye başlayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki faiz türü ve başlangıç tarihi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yerine getirilmeyen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para alacaklarına uygulanacak faizin 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin avans faizi uygulaması hatalı bulunmuş ve karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlama dayalı takipte, devletin alacağına uygulanacak faiz oranının reeskont faizi mi yoksa ticari temerrüt faizi mi olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlamda hüküm altına alınan alacağa, ilam tarihi itibarıyla yürürlükte olan 3095 sayılı Kanun'un 5335 sayılı Kanun ile değişik 1. maddesi hükmü gereğince yasal faiz oranının uygulanması gerektiği, mahkemenin ilam hükmünü yorumlayarak ticari temerrüt faizi uygulamasının doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle hükmedilen tazminat alacağına hangi faiz oranının uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle hükmedilen tazminat alacağının kamulaştırma bedeli niteliğinde olmadığı ve bu nedenle Anayasa’nın 4709 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle değişik 46/son maddesi kapsamında olmadığı, 3095 sayılı Kanun’daki yasal faiz oranlarının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.