Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4077 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki kredili mevduat hesabı sözleşmesinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımlanan tüketici kredisi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görev alanına girmediği değerlendirilerek, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı taşınmaz nedeniyle açılan alacak davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın müteahhidin payına düşen bir taşınmaz olduğunun taraflarca kabul edilmesi ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un konut ve tatil amaçlı taşınmazları da kapsamına alması gözetilerek görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna ve yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayıplı mal nedeniyle açılan davada, bedel indirimi talebiyle ilgili olarak ithalatçı ve satıcının sorumluluğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, satıcı ile birlikte imalatçı-üretici, bayi, acente ve ithalatçının da ayıplı maldan ve tüketicinin seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ithalatçı yönünden davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamının muaccel hale gelip gelmediği ve davacının ne kadar borçlu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi uyarınca, borcun tamamının muaccel hale gelebilmesi için tüketicinin üst üste en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve alacaklının en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerektiği, davada ise usulüne uygun muacceliyet ihtarnamesi gönderilmediğinden borcun tamamının muaccel hale gelmediği gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisine ilişkin kefil aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, alacaklının kefile başvurma hakkının doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Hakkında Kanun'un 10. maddesinin 3. fıkrası gereğince, kredi verenin asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği ve davacı bankanın asıl borçluya başvurduğunu ve takibin semeresiz kaldığını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı kefil aleyhine verdiği kısmi kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesine kefil olan davacının, bankanın kendisine başvurma hakkı doğmadan takip başlatması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince, tüketici kredilerinde alacaklının, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği ve davalı bankanın asıl borçluya başvurmadan davacı kefile takip başlattığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında Tüketici Mahkemesi'nin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Eser sözleşmelerinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamı dışında olduğu ve bu nedenle eserden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi’nin görevsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, bir yükleniciden satın aldıkları dairelerin tapularının iptali ve kendi adlarına tescilini talep ettikleri davada, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, söz konusu daireleri ticari amaçla (yatırım ve kira geliri elde etmek için) satın aldıkları, dolayısıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tüketici sayılamayacakları ve işlemin de tüketici işlemi olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna dair yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak esas hakkında yapılan temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın konut amaçlı olması ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un dava tarihinden sonra yapılan değişiklikle konut amaçlı taşınmazları da kapsamına alması ve görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesi gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketiciyle müzakere edilmeden tek taraflı olarak sözleşmeye konulan ve tüketici aleyhine dengesizlik yaratan gecikme zammı şartının geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Standart abonelik sözleşmesinde yer alan ve tüketiciyle müzakere edilmeyen, gecikme zammına ilişkin yönetmeliğe yapılan genel atfın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca tüketici için bağlayıcı bir haksız şart niteliğinde olduğu ve bu nedenle yasal faiz oranlarının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.