Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5393 Sayılı Belediye Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı belediyenin alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin asli görevlerini hizmet alımı yoluyla yerine getirmesinin ve belediye şirketlerinden hizmet almasının yasal olduğu, bunun tek başına muvazaa sayılamayacağı, ancak 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesindeki değişikliklerin de dikkate alınarak muvazaa tespitinin en fazla 11.09.2014 tarihine kadar geçerli olduğu ve hesaplamanın bu tarihe kadar olan dönem için yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ileri sürdüğü alacakların davalı belediyeden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile dava dışı şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı ve muvazaaya dayanmadığı, davacının yaptığı işin davalı belediyenin faaliyet alanında olması, emir ve talimatları belediye yetkililerinden alması ve belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmasının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, davacının muvazaa iddiasına dayalı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı taşeron şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile taşeron şirket arasındaki ilişkinin, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde muvazaalı olmadığı ve davacının asıl işverenin belediye olduğu iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden işçilik alacakları talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediye ile davacının çalıştığı şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı, davacının çalıştığı şirketin belediyenin faaliyet alanındaki işlerde çalışıyor olmasının, talimatları belediyeden alıyor olmasının ve belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılıyor olmasının tek başına muvazaa karinesi oluşturmadığı gözetilerek, davacının işçilik alacakları taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaa tespiti yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmadığı, aksine muvazaalı olmadığı kabul edilen başka bir hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı, ancak yaptığı işin hizmet alım sözleşmesinde yer alan hizmet ve görev tanımı dışında olup olmadığının belirlenmediği, ayrıca davacının sonraki dönemdeki çalışmaları yönünden de yasal değişiklikler ve muvazaa iddiaları değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belediye başkan yardımcılığı görevi sırasında işçi statüsünde çalıştığı dönemde işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca belediye başkan yardımcılığı görevlendirmesinin davacıya herhangi bir hak teşkil etmediği ve bu nedenle işçilik alacaklarından yararlanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile diğer davalı şirket arasında akdedilen sözleşme hükümleri, tanık beyanları, hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde çalıştırıldığı, davalı Kurum ile diğer davalı şirket arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu ve bu itibarla muvazaaya dayanmadığı sonucuna varılarak, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca hukuka uygun olduğu, davacının asıl işverenin işçisi olmadığı ve bu nedenle ilave tediye alacağına hak kazanmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının hangi davalının işçisi sayılması gerektiği ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hukuki dayanağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca belediyelerin asıl işlerini alt işverenlere verebileceği, davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun çalıştırıldığı, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun ve muvazaasız olduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işveren şirket arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve bu bağlamda davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin kültür ve sanat işlerini ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürmesine ilişkin hizmet alım sözleşmelerinin ve uygulamasının işçi teminine yönelik muvazaalı bir işleme dayandığı, davacının başlangıçtan beri davalı belediyenin işçisi sayılması gerektiği ve bu nedenle işçilik alacaklarına hak kazandığı gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye iştiraki olan bir şirketin işkolunun, Çimento, Toprak ve Cam işkolu mu yoksa Genel İşler işkolu mu olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye iştiraki olan şirketin yaptığı beton elemanları üretimi ve döşeme işinin, belediyenin görev ve sorumlulukları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, şirketin ürettiği mal ve hizmetlerin ne kadarının belediyeye satıldığının tespit edilmeden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmesi yapabileceği, davacının yaptığı işin bu kapsamda olduğu ve davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaa içermediği, davacının alt işveren işçisi olarak 6772 sayılı Kanuna göre ilave tediye alacağından yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin muvazaa tespiti ve ilave tediye alacağına hükmeden kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.