Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adi Ortaklık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalılardan Mesa Şirketi ile ... Şirketinin dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu oldukları dönemin belirlenmesi ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin işçilik alacaklarından sorumlu oldukları dönem Yargıtay’ın önceki bozma kararları doğrultusunda belirlenmiş, ancak vekâlet ücreti hususunda yerel mahkemenin yanılgılı değerlendirmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı sendikanın yetki tespitinde tüm işyerlerinin dikkate alınmadığı iddiasıyla Bakanlığın yetki tespit kararına itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin adi ortaklık biçiminde yürüttüğü işyerlerinin, davacı şirketten bağımsız bir işveren sayılması ve yetki tespitinde dikkate alınmaması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın, davacı şirket işletmesi bünyesinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığına ilişkin yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirket ile başka bir şirket arasında kurulan adi ortaklıkta davacı şirketin pilot ortak sıfatıyla tüm resmi işlemleri yapmaya yetkili olduğu ve davalı sendikanın da yasal çoğunluğu sağladığı gözetilerek, toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığı oluşturan şirketler nezdinde çalışan davacının, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle açtığı işe iade davasında, feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin miktarı ile hükmün hangi davalılar hakkında verileceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adi ortaklığı oluşturan şirketlerin usulüne uygun davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin ilk karar tarihinde yürürlükte olan 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, hükmün ise infazda tereddüt yaratmayacak şekilde davalı adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı iddiasıyla açtığı yetki tespitine itiraz davasında, davalı sendikanın işletme veya işyeri çoğunluğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adi ortaklığın aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması ve davalı sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğa sahip olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete, ortaklık adresine yapılan tebligatların iade gelmesi üzerine, şirketin ticaret sicilindeki adresinin araştırılmadan, doğrudan iade gelen adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının, usule aykırı olduğu ve hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri şirketin diğer şirketlerle olan ilişkisi nedeniyle, tüzel kişilik perdesinin kaldırılıp kaldırılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin ortaklarının akraba olması, aynı faaliyet alanında bulunmaları ve yeni bir şirket kurarak ticari faaliyetlerine bu şirket üzerinden devam etmeleri, alacaklılara karşı özkaynaklarının yetersiz bırakılması suretiyle hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan bahisle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konusu para alacağı olan davada, davalılar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunan bir şirketin davaya dahil edilip edilemeyeceği ve bu şirket yönünden arabuluculuk şartının aranıp aranmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığa karşı açılan para alacağı davalarında, ortakların müteselsil sorumluluğu nedeniyle zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve davaya sonradan dahil edilen adi ortak hakkında arabuluculuk şartı gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin davaya dahil edilen şirket aleyhine hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, gerçek işverenin kim olduğu konusunda ihtilaf yaşanması nedeniyle, işçilik alacaklarından hangi davalı şirketin sorumlu tutulacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma ilamında, davacı işçinin çalıştığı işyerini kuran adi ortaklığı oluşturan şirketlerin işçilik alacaklarından sorumlu tutulması gerektiği belirtilmişken, yerel mahkemece bu şirketler hakkında davanın husumetten reddine karar verilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlere yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlere, tebligatların adi ortaklık adresine yapıldıktan sonra iade gelmesi üzerine, şirketlerin ticaret sicil kayıtlı adresleri araştırılmadan, doğrudan iade gelen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmasının ve şirketlerin hukuki dinlenilme haklarını ihlal edecek şekilde, dava dilekçesi ve ekleri, ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporları tebliğ edilmeden ve delillerini sunmaları için süre verilmeden davanın esasının incelenmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirkete tebligatın adi ortaklık adresi yerine ticaret sicil kaydı adresine yapılması gerektiği, tebligatın usulüne uygun yapılmamasının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketlere yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve bu durumun hukuki dinlenilme hakkını ihlal edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlere yapılan tebligatların, şirketlerin ticaret sicilinde kayıtlı merkez adresleri yerine, adi ortaklık adreslerine yapılması ve iade gelmesi üzerine usulüne uygun tebligat yapılmadan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligata devam edilmesinin, davalıların hukuki dinlenilme haklarını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.