Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aidat Yükümlülüğü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı borçlu kurumun site içindeki trafosu nedeniyle aidat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı ve icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kat malikinin sorumlu olduğu ortak giderin tespiti ve bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalıya ait trafonun bulunduğu alanın ortak alan niteliğinde olduğu ve davalının aidat ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin devamına ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2018 yılındaki kanun değişikliği sonrasında çiftçinin isteğe bağlı hale getirilen koruma hizmetinden ayrılma talebinde bulunmaması halinde, koruma ücretini ödemekle yükümlü olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun'un 34. maddesinde yapılan değişiklikle koruma hizmetlerinin isteğe bağlı hale gelmesi ve davalının hizmetten ayrılma talebinde bulunmadığının tespit edilmesi, davalının 2018 yılından sonraki koruma ücretlerini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, redevans karşılığı işlettiği maden sahasında çalışan işçiler için işveren hissesine düşen maden işçileri sandığı aidatlarını ödeyip ödemediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 151 sayılı Kanun'un tüm maden işçilerinin sandığa üye olmasını zorunlu kıldığı ve davalı şirketin çalıştırdığı işçilerin de bu kapsamda olduğu, iptal edilen yönetmelik değişikliğinin kanun hükmünü ortadan kaldırmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin lehte kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında, davanın Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkaniyete uygunluk ilkesine aykırılık nedeniyle reddedilip reddedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kooperatif üyeliğinden ihracını öğrendiği tarihten itibaren uzun süre dava açmaması, aidat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin ve kooperatifin faaliyetlerine katılıp katılmadığının araştırılmadan karar verilmesi, davanın hakkaniyete uygunluk ilkesine aykırılık yönünden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davacının uzun süre kooperatifle ilişki kurmaması ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinin üyelikten zımnen çıkma olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kooperatife karşı aidat yükümlülüğünü yerine getirmemesi, genel kurullara katılmaması ve kooperatifle uzun süre ilişki kurmaması, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu şeklinde değerlendirilerek, davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının, ihraç kararının iptali için açtığı davada, davacının dava hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aidat yükümlülüğünü yerine getirmediği, kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulundurmadığı ve uzun süre kooperatifle hiçbir hukuki ve fiili ilişkiye girmediği, dolayısıyla ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu gözetilerek, davacının dava açmasının TMK m.2'deki dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunu takip etmemesi ve genel kurullara katılmaması gibi eylemleriyle üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davacının uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi ve aidat ödememesi nedeniyle üyelik hakkından zımnen feragat edip etmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 17 yıl gibi uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi, aidat ödememesi ve genel kurullara katılmaması gibi eylemleriyle üyelik hakkından zımnen feragat ettiği ve davanın TMK 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği hususunda tespit istemiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi, aidat ödememesi ve üyelik haklarını kullanmaması gibi eylemlerinin zımni olarak üyelikten çıkma iradesini ortaya koyduğu ve davanın da Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralına aykırı olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı kooperatife üyeliğinin tespiti istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süre sessiz kalması, aidat ödememesi ve kooperatife başvurmaması, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği şeklinde değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden çıkarılan davacının, ihraç kararının iptalini talep etmesi üzerine, ihraç kararının geçerliliği ve davacının dava açma hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kooperatiften 20 yıl boyunca aidat ödememesi ve kooperatif faaliyetlerine katılmaması, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini gösterdiği şeklinde yorumlanarak, bu durumun TMK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacının 20 yıl sonra dava açmasının hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.