Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Basit Cinsel Saldırı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı işlediği eylemin basit cinsel saldırı mı yoksa çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Bakanlığın kadına ve çocuğa yönelik şiddet davalarına katılma hakkı bulunduğu, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa'nın da bu hakkı desteklediği, Bakanlığın davadan haberdar edilmemesi halinde CMK'nın 35. ve 260. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Bakanlığa tebligatın yapılması için yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 102/1-1. cümle kapsamında kalan basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa aynı Kanun'un 102/1-2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyet kararı verilirken eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve eylemin basit cinsel saldırı mı yoksa nitelikli cinsel saldırı mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin vücuda organ sokma amacı olmaksızın cinsel duygularını tatmin etmeye yönelik olduğu ve bu nedenle TCK'nın 102/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit cinsel saldırı mı yoksa nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs mü oluşturduğu ve gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye karşı cinsel saldırı eylemine başladığı ancak mağdurenin direnci ve bağırması üzerine eylemini kendi isteğiyle sonlandırdığı, bu durumun failin elinde olmayan nedenlerle değil kendi iradesiyle gerçekleştiği ve bu nedenle gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın basit cinsel saldırı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı basit cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ve olaya şahit olan tanığın beyanlarının tutarlılığı, mağdurenin olayı derhal ihbar etmesi ve sanıkla önceden bir husumetinin bulunmaması gibi olgular birlikte değerlendirilerek sanığın basit cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğu ve dosyanın uygulamanın denetlenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen basit cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın beyanlarının çelişkili olması, sanığın eylemlerine karşı katılanın herhangi bir tepki göstermemiş olması, olayın gerçekleştiği iddia edilen yerin hizmete açık bir restoran olması ve görgü tanıklarının bulunmaması, katılanın restoranda veya evde sanığa karşı koymamasını makul bir şekilde açıklayamaması, taraflar arasında iş ilişkisinden kaynaklı anlaşmazlıklar bulunması ve katılanın elindeki yaralanmanın sanığın cinsel eylemlerine dair kesin bir delil olmaması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit cinsel saldırı suçu mu yoksa teşebbüs aşamasında kalan nitelikli cinsel saldırı suçu mu oluşturduğuna ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın dış dünyaya yansıyan söz ve fiillerinin vücuda organ veya sair bir cisim sokmaya yönelik olmadığı, kastının basit cinsel saldırı suçuna yönelik olduğu ve eylemine kendiliğinden son vermemesi nedeniyle gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, eylemin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen basit cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun kalçasına dokunduğuna dair kamera kaydı ve tanık beyanıyla doğrulanmış bir ispat bulunmaması, mağdur ile sanık arasında daha önceden de yaşanan anlaşmazlıklar, mağdura yönelik cinsel saikle hareket ettiğini gösteren bir söylem veya davranışın tespit edilememesi ve cinsel taciz suçundan beraat hükmünün bulunması gibi nedenlerle sanık hakkında isnat edilen basit cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı basit cinsel saldırı suçunun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlal niteliğinde olduğu ve bu eylemlerin bir müddet devam ederek sarkıntılığı aşan basit cinsel saldırı yoğunluğuna ulaştığı, bu nedenle suçun tamamlanmış olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılana yönelik eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı ve beraat ettiği kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, olaydan hemen sonra sanığın katılanı araması, tanık beyanları ve olayın hemen ardından katılanın şikayetçi olması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanığın eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve aynı dosyada başka bir suçtan mahkumiyet olduğundan beraat kararı verilen suç yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra vefat etmesi ve ceza mahkumiyetinin şahsiliği ilkesi gereği ölümle birlikte ceza ilişkisinin ortadan kalkması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının konusuz kalması gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin basit cinsel saldırı mı yoksa sarkıntılık suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, bu haktan haberdar edilmemesi ve katılma imkanının tanınmamasının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilerek temyiz hakkı tanınması gerektiği gözetilerek Yargıtay 14. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılmış ve dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.