Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilinen Son Adres”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bölge adliye mahkemesi kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının bildirdiği son adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan, adres kayıt sistemindeki adresine tebliğ yapıldığı gözetilerek, dosyanın bölge adliye mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın, davalının bilinen son adresine yapılmamış olması ve MERNİS adresine tebligat için gerekli şartların oluşmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge adliye mahkemesi kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın, davalının bilinen son adresine 21/1. maddesine göre tebligat yapılmadan gerçekleştirilmesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek dosyanın bölge adliye mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı taraflara yapılan tebligatların Tebligat Kanunu'na uygun olarak yapılmaması nedeniyle Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddelerine göre tebligatın öncelikle muhatabın bilinen son adresine, ardından adres kayıt sistemindeki adresine yapılması ve bu hususların tebliğ evrakında belirtilmesi gerektiği, bu prosedüre uyulmadan yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı gözetilerek dosyanın eksiklik nedeniyle geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz dilekçesinin davalılara ve davacılardan birine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinin davalılara tebliğ edilmediği, davacıya ise bilinen son adresine tebligat çıkarılıp çıkarılmadığı belli olmadığı ve dosyada sadece MERNİS adresine tebliğ yapıldığına dair belge bulunduğu gözetilerek Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebliğ yapılması için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri uyarınca davalıya yapılan tebligatın, öncelikle bilinen son adresine yapılması, bu adreste tebligat yapılamaması halinde ise Mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılması gerekirken, doğrudan Mernis adresine 21/2. maddeye göre tebliğ edilmesi usulsüzlüğü gözetilerek, temyiz incelemesi yapılmadan önce eksikliğin giderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz incelemesinde, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davalılara usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese, bu adreste tebligat yapılamaması halinde ise MERNİS adresine yapılması gerektiği, somut olayda ise davalılara yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı gözetilerek dosyanın hükmü veren mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel haciz yoluyla takipte borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olup olmadığına ilişkin şikayet davasında, yerel mahkemenin tebliği usulüne uygun bulup şikayeti reddetmesine karşı istinaf yolunda direnme kararı verilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararını bozması.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tebligatın muhatabın bilinen son adresine yapılması gerektiği, davalı borçlunun bilinen son adresinin ticaret sicil gazetesinde kayıtlı olan adresi olduğu, ancak tebliğin borçlunun ortağı olduğu şirketin adresine yapıldığı, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı limited şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı limited şirketin elektronik tebligat adresinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekirken, doğrudan ticaret sicilinden bildirilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılması ve şirketin bilinen son adresine klasik usulde tebligat yapılmadan önce, ticaret sicilinden bildirilen adrese tebligat çıkarılması usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında gerekçeli kararın davalı erkeğe usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin duruşmada bildirdiği adresin, dava dilekçesinde bildirdiği adresten farklı olduğu ve bu nedenle gerekçeli kararın dava dilekçesindeki adrese değil, duruşmada bildirilen adrese tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve buna bağlı olarak sanık müdafisinin temyiz isteminin süresinde sayılıp sayılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tebliğin öncelikle sanığın bilinen son adresine yapılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine yapıldığı ve bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu, dolayısıyla sanık müdafisinin temyiz isteminin süresinde olduğu gözetilerek Özel Daire'nin onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın birden fazla takipsizlikten sonra açılmamış sayılmasına ilişkin kararın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan duruşma günü tebligatının usulsüz olduğu, öncelikle bilinen en son adresine tebligat çıkarılması gerekirken doğrudan muhtarlığa tebligat yapıldığı, bu nedenle davacının duruşmaya katılmamasının haklı olduğu ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.