Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bulundurma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Site yönetiminin gerekli izinleri vermemesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedilmesi sonucu oluşan kira kaybı tazminatının tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kiralananı sözleşmeye uygun şekilde hazır bulundurma yükümlülüğünü ihlal ettiği ve dava konusu alanın kullanımı için site yönetiminin izninin gerekli olduğunu bildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalı yönünden, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline uyulup uyulmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki düzenlemenin emredici hüküm niteliğinde olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, kefaletin geçersizliğinin takibe itiraz veya cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aranmayacağı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Otel havuzunda boğularak ölen kişinin yakınlarının, otel işletmecisi ve sahibine karşı açtığı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davasında, davalıların kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Otel işletmecisinin, yasal mevzuat gereği havuzda cankurtaran bulundurma yükümlülüğünü ihlal etmesi ve bu ihmalin ölüme sebebiyet vermesi nedeniyle tam kusurlu olduğu, hükmedilen tazminat miktarı ve faizin de uygun olduğu gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmeyen ve zamanaşımı def'i ileri sürülmeyen bir davada, mahkemenin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımının bir def'i niteliğinde olması ve hakim tarafından re'sen göz önünde bulundurulamaması, davalı tarafından ileri sürülmemiş olması nedeniyle mahkemenin zamanaşımı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlikteki hükümlünün, hakkında kamu davası açılmasını gerektiren yeni bir suç işlediği iddiasıyla açık cezaevine gönderilmesine dair infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik sırasında işlediği eylemin, daha önce hakkında kamu davasının ertelenmesine karar verilen uyuşturucu bulundurma suçunun tekrarı niteliğinde olduğu ve TCK 191/5 hükmü gereği ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ayrı bir suçtan dolayı kamu davası açılması ve hükümlünün açık cezaevine gönderilmesi için yasal koşulun gerçekleşmediği gözetilerek, itirazın reddine dair Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve diğer işçilik alacakları davasında, mahkemenin taraflarca ileri sürülmeyen toplu iş sözleşmesi değişikliklerini re'sen dikkate alıp alamayacağı ve bilirkişi raporunda belirlenen ücrete davacının itirazının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde usulüne uygun yapılan değişikliklerin emredici nitelikte olması ve her toplu iş sözleşmesinin kendi içinde bağımsız olup değişikliklerin sadece ileriye etkili olabileceği, ayrıca davacının bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasının ve çalışma dönemi dikkate alındığında 2005-2006 dönemi toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, mahkemenin taraflarca ileri sürülmeyen toplu iş sözleşmesi değişikliklerini re'sen dikkate alıp alamayacağı ve bilirkişi raporunda belirlenen ücrete davacının itiraz edip etmediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde usulünce yapılan değişikliklerin emredici hükümler olarak tarafları bağlayacağı, her toplu iş sözleşmesinin kendi içinde bağımsız olduğu ve değişikliklerin sadece ileriye etkili olabileceği, ayrıca davacının bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmasının da gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üzerinde uyuşturucu madde bulunmayan ancak kullandığı tespit edilen sanık hakkında, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hapis cezası verilip verilemeyeceği ve tedavi tedbirine hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde kullanmak eyleminin, öncelikle maddeyi bulundurmayı gerektirdiği ve bu eylemin TCK 191/1'e göre cezalandırıldığı, ayrıca failin tedaviye ihtiyacı olması sebebiyle TCK 191/2 gereğince tedavi tedbirine de hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı yalnızca hapis cezası ile cezalandırması ve tedavi tedbirine yer vermemesi doğru bulunmamış ve hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve bu bağlamda yerel mahkemenin eksik araştırma yapıp yapmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ibraz ettiği fatura ve ithalat belgelerinin, ele geçirilen kaçak çaylarla olan ilgisinin ve çayların menşei ile ilgili eksik araştırma yapıldığı, zincirleme menşei araştırmasının tamamlanmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikametlerinden farklı bir şehirden temin ettikleri uyuşturucu maddenin miktarının kullanım sınırları içerisinde kalması, tek parça halinde ele geçirilmesi ve başkalarına satma, verme veya devretme gibi bir davranışlarının tespit edilememesi, ayrıca uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların bu yöndeki savunmalarının aksine bir delil de bulunmaması gözetilerek, eylemlerinin TCK 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın bir kısım eylemlerinin tanık beyanları ve uyuşturucu maddenin içeriği gibi unsurlar doğrultusunda uyuşturucu madde ticareti suçunu oluşturduğu, diğer bir kısım eylemlerinde ise mahkumiyete yeter şüpheden uzak delil bulunmadığı, sanık ...'ın ise uyuşturucu madde ticaretine iştirak ettiği ve eylemlerin nitelendirilmesinde TCK'nın ilgili maddelerinin uygulama koşullarının gözetilmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde kalması, satışa yönelik emarelerin bulunmaması ve sanığın ikrarının kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet etmesi gözetilerek, eylemin TCK 191/1’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve TCK 192/3’teki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.