Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“CMK”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünde, katılma talebinde bulunmayan müştekinin, verilen hükme karşı itiraz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.260/1'de kanun yollarına başvurma hakkı düzenlenmiş kişiler arasında katılma talebinde bulunmayan müştekinin de sayılması gerektiği, aksi halde basit yargılama usulünün amacına aykırı bir durum oluşacağı gözetilerek, dosyanın görevli 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın babasına saldırmaya çalıştığı olayda, kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan kamu davasında, teşebbüs hükümleri uygulanmadan kasten yaralama suçundan ceza verilmesinin ve ek savunma hakkı tanınmamasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin eylemi kasten yaralama suçu olarak kabul etmesi ve sanığa ek savunma hakkı tanımadan ceza vermesi, 5271 sayılı CMK'nın 226/1. maddesine ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun yerleşik içtihatlarına aykırı görülerek, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından kasten yaralamaya teşebbüs suçundan daha hafif bir ceza belirlenerek hukuka aykırılık giderilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, cezada indirim yapılmamasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi gereğince basit yargılama usulü uygulanan hükümlünün cezasında dörtte bir oranında indirim yapılması gerektiği, bu indirimin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve Yargıtay tarafından sanığın cezası yeniden belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı fiilden dolayı daha önce açılmış bir dava varken, aynı fiilden dolayı ikinci bir kamu davası açılıp mahkûmiyet kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesi uyarınca, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, verilen cezada basit yargılama indirimi yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanan davalarda mahkumiyet halinde cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği, bu indirimin mahkemece uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilmiş ve sanığın cezası 6 aydan 4 ay 15 güne indirilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı fiilden dolayı daha önce verilmiş kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı varken, aynı fiilden dolayı tekrar yargılanıp mahkum edilmesi nedeniyle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı fiilden dolayı aynı sanık hakkında daha önce verilmiş kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı mevcut iken, 5271 sayılı CMK'nın 223/7. maddesinde düzenlenen mükerrer yargılama yasağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB için gerekli yasal koşulların varlığına rağmen, mahkemece bu koşulların değerlendirilmeden HAGB’ye yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi gereğince cezada indirim yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulandığı durumlarda 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi gereğince cezada indirim yapılması gerektiği, bu indirimin yapılmamasının hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve Yargıtay tarafından sanığın cezası yeniden belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen bir davada, katılana atanan zorunlu vekilin ücretinin sanıktan mı yoksa hazineden mi ödeneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde dahi, katılana CMK m.234/2 uyarınca zorunlu vekil atanması ve mahkumiyet kararı verilmiş gibi vekalet ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın savunması alınmadan kasten yaralama suçundan mahkûmiyet hükmü kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 193. maddesinde sayılan istisnai durumların dışında sanığın savunma hakkının kısıtlanması ve hazır bulunmaksızın mahkûmiyet kararı verilmesi, adil yargılanma hakkına aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen cezanın, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşüp düşmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanması suretiyle verilen adli para cezasına ilişkin olarak, suç tarihinden hükmün açıklandığı tarihe kadar geçen sürede dava zamanaşımının dolduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle zamanaşımının durduğu süre de dikkate alındığında dava zamanaşımı süresinin aşıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafiine tebliğ edilen gerekçeli kararda, gerekçeli temyiz dilekçesi verme yükümlülüğüne ilişkin usulüne uygun ihtarda bulunulup bulunulmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararda ve tebliğ evrakında CMK m.294'e uygun gerekçeli temyiz başvurusunda bulunulması gerektiğine dair ihtar bulunmaması, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 17.03.2021 tarih ve 2019/9-554 Esas ve 2021/117 sayılı kararı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ilişkin karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.