Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cezanın Ertelenmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkûmiyet kararında zamanaşımı, usul ve cezanın ertelenmesi hususlarında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun işlediği fiil bakımından öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre uygulanacak zamanaşımı süresinin dolduğu, bu nedenle davanın düşmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın cezasının ertelenmesine dair hükmün istinaf incelemesinde aleyhine istinaf olmaması nedeniyle kazanılmış hak teşkil etmesi karşısında hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükümde cezasının ertelenmesine karar verildiği, bu hükmün sadece sanık müdafii tarafından istinaf edildiği ve aleyhine istinaf bulunmadığı için 5271 sayılı CMK'nın 283. maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın lehine kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek, ilk hükmün uygulanması gerektiği ve sanık hakkında cezanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ve Yargıtay kararı doğrultusunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün adli sicil kaydının silinmesi talebi üzerine mahkemenin, daha önce ertelenen hapis cezası hakkında denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmediği gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlü hakkında verilen cezanın ertelenmesine ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra, mahkemenin dosyayı yeniden ele alarak kamu davasının düşürülmesine karar vermesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığı ve bu kararın yok hükmünde olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın daha sonra ortadan kaldırılması işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde yeni suç işlenmesi halinde hükmün açıklanması gerekirken cezanın ertelenmesine ve daha sonra da hukuka aykırı olarak hükmün ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesine aykırı görülerek hükmün açıklanması ve hükmün ortadan kaldırılması kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması geri bırakılan hükümlünün, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle verilen hükmün açıklanması kararında, cezanın ertelenmesine de hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm ortadan kalktığından ve mahkemenin yeni bir mahkumiyet hükmü kurması gerektiğinden, hükmün açıklanmasının yanında cezanın ertelenmesine de karar verilmesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce verilen ve temyiz üzerine bozulan kasten yaralama suçundan dolayı verilen hükmün açıklanması kararında, bozma öncesi hükmde ertelenen cezanın tekrar ertelenip ertelenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında bozma öncesi verilen hükümde cezanın ertelenmiş olması ve aleyhe temyiz olmaması nedeniyle kazanılmış hak teşkil etmesi gözetilerek, hükmün açıklanması aşamasında cezanın tekrar ertelenmesi gerektiği, bu durumun gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin önceki bozma ilamında, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmün kesinleşmesi ve bu hükmün açıklanması aşamasında 1412 sayılı CMUK'un 326. maddesi uyarınca kazanılmış hak oluşması sebebiyle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ve cezanın 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi gereğince ertelenmesi gerektiği belirtildiğinden, yerel mahkemenin bu hususa aykırı karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: HAGB kararı verilmesine engel teşkil eden "denetim süresi içinde kasıtlı suçtan mahkumiyet" koşulunun, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından önce mi yoksa sonra mı değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB hükmünün diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle sanığın daha önce HAGB kararının denetim süresi içinde işlediği suçtan dolayı TCK 51. madde uyarınca cezasının ertelenmiş olmasının HAGB’ye engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte olmayan eski TCK hükümleri uygulanarak verilen ve temyiz incelemesinde onanan hükmün, sanık lehine sonuç doğurması nedeniyle kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı ve hükmün bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olmayan yasa hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olması, ayrıca sanık lehine olsa da kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi taleplerinin reddine ilişkin gerekçenin yeterliliği ile hükmün açıklanmasından sonra 6545 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin ihtarat hükmünün uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce kasıtlı bir suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması ve sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu kanaat oluşmaması gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması ve cezanın ertelenmemesi yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına, 6545 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde yapılan değişikliğin, adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin ihtarat hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmediğinden bahisle hükmün bu kısmının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay'ın hükmü sanık lehine bozmasına rağmen, yerel mahkemenin bozmaya uyarak verdiği kararda cezanın ertelenmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükümde cezanın ertelenmesine karar verilmiş, katılanın bu karara yönelik temyiz itirazı reddedilmişken, Yargıtay'ın hükmü sanık lehine bozması ve yerel mahkemenin bozmaya uymasına rağmen cezanın ertelenmemesi, aleyhe değiştirme yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, suç tarihinde yürürlükte olmayan eski kanun yerine yeni TCK’ya göre ertelenmesinin kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı ve bu hususta eleştiri ile yetinilerek onama mı yoksa kazanılmış hak gözetilerek bozma kararı mı verilmesi gerektiği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmayan 647 sayılı Kanun uyarınca yapılan ertelemenin, ileride suç işlememesi halinde mahkumiyetin ortadan kalkması sonucunu doğurduğu, yeni TCK’nın erteleme hükmünün ise farklı koşullar ve sonuçlar öngördüğü, bu nedenle 647 sayılı Kanuna göre yapılan ertelemenin sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu ve aleyhe temyiz yasağı da gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.