Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cumhuriyet Savcısı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Oda feshi davasında Cumhuriyet savcısının taraf olarak yer aldığı davada, savcıya usulüne uygun tebligat yapılmadan ve duruşmalara katılımı sağlanmadan verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısının taraf olduğu davalarda, 6100 sayılı HMK'nın 70. maddesi gereğince savcıya usulüne uygun tebligat yapılması ve duruşmalara katılımının sağlanması gerektiği, bu hususa aykırı olarak verilen ilk derece mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Esnaf odasının üye sayısının kanunen öngörülen sınırın altına düşmesi nedeniyle fesih davası açılmış, yerel mahkeme davayı reddetmiş, asli müdahilin istinaf başvurusu usulden reddedilmiş ve bu karar temyiz edilmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısı tarafından açılan davada, savcının taraf sıfatının gözetilmemesi ve usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden savcının yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmesi, 6100 sayılı HMK'nın 70. maddesine aykırı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uluslararası çocuk kaçırma davasında bölge adliye mahkemesi kararının temyizi aşamasında Cumhuriyet savcısına yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısına tebligatın Tebligat Kanunu'nun 43. maddesine uygun olarak yapılmamış olması ve yasal temyiz ve cevap süresinin beklenmemiş olması gözetilerek dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca, resmi dairenin talebi üzerine Cumhuriyet savcısının nüfus kaydı düzeltme davası açma yetkisinin bulunduğu ve somut olayda da bozma ilamına istinaden resmi dairenin talebi üzerine davanın Cumhuriyet savcısı tarafından açıldığının anlaşıldığı gözetilerek, aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kayıtlarında tescilli anne adının düzeltilmesi istemiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan davada, ilgili resmi daire olan Nüfus İdaresinin lüzumunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilmesi için ilgili resmi dairenin lüzumunun aranması gerektiği, bu lüzum olmaksızın açılan davanın usule aykırı olduğu ve Nüfus İdaresi temsilcisinin sonradan davaya katılıp lüzum belirtmesinin bu eksikliği gidermeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptali davasında, Cumhuriyet Savcısının davaya katılımının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 146. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısının evliliğin mutlak butlanına ilişkin davayı açmasının bir görev olduğu ve kamu düzeninin korunması amacıyla davaya katılımının da zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca açılan çocuğun mutad meskenine iadesi davasında, yargılamanın Cumhuriyet savcısının katılımı ve huzuru ile yapılmasının zorunlu olup olmadığı ve somut olayda savcının yargılamaya katılıp katılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay Özel Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yön ve Kapsamına Dair Kanun'un 7/2. maddesinde, çocuğun iadesi hakkındaki davaların Merkezi Makam adına mahalli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılacağı belirtilmiş ise de, duruşmalara savcının katılım zorunluluğu düzenlenmemiş olması ve somut olayda fiziki duruşma tutanaklarında ve UYAP ortamındaki tahkikat duruşması zabıtlarında Cumhuriyet savcısının duruşmaya katılarak mütalaa verdiği açıkça yer alması gözetilerek, davanın esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı üzerine açılan yargılamanın yenilenmesi davasında, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve Cumhuriyet Savcısının yargılamaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: AİHM kararının tebliğinden itibaren yargılamanın yenilenmesi davasının süresinde açıldığı ve 5717 sayılı Kanun uyarınca çocuğun mutat meskenine iadesi davalarında Cumhuriyet Savcısının da yargılamaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkim ve Cumhuriyet savcısının yargısal faaliyeti nedeniyle açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile ceza hâkimleri ve Cumhuriyet savcıları hakkında açılan tazminat davalarında görevli mahkemeye ilişkin yeni bir düzenleme getirilmesi ve görev konusunun kamu düzenini ilgilendirmesi gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasındaki işlemleri nedeniyle açılan tazminat davasında, ceza davasının kesinleşmemiş olması nedeniyle davanın şartının oluşmadığı gerekçesiyle reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, yasa değişiklikleri nedeniyle görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesine eklenen fıkralar ve 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 8. madde uyarınca, Cumhuriyet savcılarının işlemleri nedeniyle açılan tazminat davalarının artık ağır ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiği ve derdest davaların da yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının yargısal faaliyeti nedeniyle açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'ya eklenen hükümler uyarınca ceza hakimleri ve cumhuriyet savcıları aleyhine yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğunun ve bu düzenlemelerin kamu düzenini ilgilendirdiğinden re'sen gözetilmesi gerektiğinin değerlendirilmesiyle, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.