Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ferdi Kaza Sigortası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası'nın can sigortası niteliğinde olduğu ve bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 15/2. maddesi uyarınca davacının yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilerek Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigortası yapılmaması nedeniyle, davacıların bakiye kredi borcundan sorumlu olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi ilişkisinin başından itibaren hayat sigortası yapılmadığının, hayat sigortası yıllık bedelinin de belirtildiği e-mailde ferdi kaza sigortasına ilişkin bir ücretlendirme olmadığının ve davalı bankanın davacı tarafça sunulan e-mail ve masraf ödemesine ilişkin bir itirazının bulunmadığının anlaşılması gözetilerek, davalı bankanın temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi kullanan murisin ölümü üzerine mirasçıları tarafından, hayat sigortası yapılmadığı iddiasıyla, kredi borcundan sorumlu olmadıklarının tespiti ve ödenen primlerin iadesi istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin krediye ilişkin düzenlenen "Kredi Bağlantılı Sigorta Müşteri Tercih Formu"nda el yazısıyla ferdi kaza sigortası yapılmasını tercih ettiğinin ve hayat sigortası yaptırmadığının anlaşılması üzerine, bankanın bilgilendirme yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair iddianın yerinde olmadığı gözetilerek, davanın reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ferdi kaza sigortası poliçesine dayalı alacak davasında, sigortalının sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesinin teminat dışı bir risk oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün yüksek oranda alkollü olduğunun tespit edilmesi ve kazanın alkol etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi karşısında, sigortalının sürücünün alkollü olduğunu bilip bilmediğinin ve kendisini bile bile ağır tehlikeye atıp atmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma ve ferdi kaza sigortası tazminatı talepli davada, sigortalı aracın işleteninin ve sürücüsünün kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, bozma kapsamı dışında kalan hususlar da dahil olmak üzere ilk hükmün tamamen ortadan kalktığı ve direnme kararında bozma kapsamı dışında kalan konular hakkında da karar verilmesi gerektiği, aksi halde usulüne uygun bir direnme kararı oluşmayacağı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesine bağlı ferdi kaza sigortasından kaynaklanan alacak davasına bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi mi yoksa ticaret mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın temelinin sigorta sözleşmesinden ziyade konut kredisi sözleşmesi ve buna bağlı ferdi kaza sigortası poliçesi olduğu, davacının ticari olmayan amaçlarla hareket eden bir tüketici sıfatıyla kredi kullandığı ve bankacılık işlemlerinin 4077 sayılı TKHK kapsamında tüketici işlemi sayıldığı gözetilerek, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesinde hayat sigortası yapılması kararlaştırıldığı halde ferdi kaza sigortası yapılması ve aradan geçen süre dikkate alındığında sigorta bedelinin iadesinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hayat sigortası yapılması talebine rağmen, davalı banka tarafından ferdi kaza sigortası yapıldığı, davacının bu hususta bilgilendirilmediği ve rıza gösterdiğine dair bir delil bulunmadığı, bu nedenle de davacının sigorta bedelinin iadesi talebinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ferdi kaza sigorta sözleşmesinde, prim peşinatının rizikonun gerçekleşmesinden sonra ödenmesi, sigorta şirketi tarafından primin tahsil edilip iade edilmemesi ve sözleşmenin feshedilmemesi durumunda, sigorta şirketinin ölüm teminatından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının rizikoyu öğrendikten sonra primi tahsil etmesi, iade etmemesi ve sözleşmeyi feshetmemesi, sözleşmeyi ayakta tutma iradesi olarak yorumlanabileceği ve bu durumda sigortacının sorumluluğunun doğabileceği, ancak somut olayda davalının rizikoyu ne zaman öğrendiğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazası sonucu davalıların sorumluluğundaki araçta yolcu olarak bulunan davacıların uğradığı maluliyet nedeniyle tazminat taleplerinin miktarı ve davalıların sorumluluğu uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı tarafından yapılan temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ödenmesi gereken sürekli iş göremezlik tazminatının doğru hesaplandığı, ancak davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17/2. maddeleri uyarınca hesaplanması gerektiği gözetilerek, vekalet ücreti miktarı düzeltilerek karar onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.