Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Güven Teorisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından istihdam edileceği güvencesiyle yaptığı masraflar ve eğitimlerden dolayı oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini ile ücret ve prim alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin niyet mektubu ve taraflar arasındaki yazışmaların davacı tarafta sözleşmenin kurulacağına dair güven oluşturduğu, ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün davacının pilot lisans validasyon talebini reddetmesi nedeniyle taraflar arasında geçerli bir sözleşme kurulamadığı ve bu nedenle davacının sözleşmenin kurulmamasından kaynaklanan menfi zararlarının bulunduğu, diğer taraftan fiili çalışma gerçekleştiğinden davacının ücret alacağına hak kazandığı, ancak davacının aldığı eğitimlerin mesleki gelişimine katkı sağladığı gözetilerek davalının eğitim masraflarının sadece yarısından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Teslim edilmeyen konut sebebiyle açılan sözleşmenin feshi, alacak, kira alacağı ve manevi tazminat davasında belediyenin güven sorumluluğunun olup olmadığı ve sözleşme bedelinin ödendiğinin ispatı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin güven teorisine göre sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve emsal Yargıtay kararları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan taşınmazın, satım vaadi ve teslimde gösterilen metrekare büyüklüğünden farklı olmasından kaynaklanan ayıplı mal iddiası ve bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın alım satım protokolüne eklenen şemada ve fiili teslimde 202,54 m² olarak gösterilmesi ve davacıya bu şekilde teslim edilmesi nedeniyle davacıda oluşan güvenin ihlal edildiği, tapu kaydındaki arsa payı bilgisi dikkate alındığında davacıdan ayrıca bir araştırma yapmasının beklenemeyeceği ve bu nedenle davalının sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye öncülüğünde yapılan toplu konut projesinde, müteahhit firma ile yapılan sözleşmelerin feshi ve dairelerin teslim edilmemesi nedeniyle alıcıların açtığı tapu iptal tescil, sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat talepli davalarda belediyenin sorumluluğunun kapsamı ve zamanaşımı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin sözleşmeye dayalı değil, güven teorisi gereği sorumluluğunun bulunduğu, bu sorumluluğun sözleşme bedeli ile sınırlı olduğu ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye ile müteahhit arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi üzerine, konut alıcılarının müteahhit ve belediyeye karşı açtığı, dairelerin teslimi, tapu iptal ve tescili veya bedel iadesi ile kira ve manevi tazminat taleplerini içeren davalardaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, belediyenin projeye olan güvence sağlamasından kaynaklanan sorumluluğu ve müteahhidin sözleşmeyi ifa edememesinden kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle bedel iadesi taleplerinin yerinde olduğu, ancak diğer taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların bedel iadesi taleplerini kısmen kabulüne, diğer taleplerinin reddine ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir konut alım satımında, konutun teslim edilmemesi nedeniyle belediyenin güvence sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve alıcının ödediği bedelin iadesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, yükleniciye ek süreler vererek projeyi sahiplenmesi ve alıcılara güven telkin etmesi nedeniyle, yüklenicinin iflası halinde dahi, alıcının ödediği bedelin iadesinden yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkin davada belediyenin güven ilişkisine dayalı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve davacının ödenen bedelin tamamını talep edip edemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin sözleşmeye taraf olmamasına rağmen, yarattığı güven nedeniyle sözleşmenin feshinden doğan zarardan sorumlu tutulabileceği ve davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktarla sınırlı kalmaksızın, ödenen bedelin tamamını talep etme hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, konut teslimindeki gecikme nedeniyle uğradığı munzam zararın tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının munzam zararını açık ve somut bir şekilde ispatlayamaması, zararı azaltma yükümlülüğüne uymaması ve yargılamanın uzun sürmesine kısmen kendisinin sebep olması gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun munzam zarara ilişkin emsal kararı da dikkate alınarak, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle yüklenici firma tarafından yapılması kararlaştırılan konut projesinden davacı tarafından satın alınan dairenin teslim edilmemesi sebebiyle, davacıya ödenen bedelin iadesine karar verildikten sonra, davacı tarafından yasal faizi aşan munzam zararın talep edilmesi üzerine, mahkemece munzam zarar talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının munzam zarar talebinin, zararın açık ve somut olarak ispatlanamaması, davacının zarar azaltma yükümlülüğüne uymaması, kısmi dava açılması, yargılamanın uzamasına kısmen davacının sebebiyet vermesi ve davalı belediyenin güven sorumluluğu kapsamında sadece menfi zarardan sorumlu tutulabileceği gerekçeleriyle reddine dair yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddiyle karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, konut teslim alamaması sebebiyle açtığı önceki davada hükmedilen yasal faizin dışında, paranın alım gücündeki azalma nedeniyle munzam zarar tazminatı talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının munzam zararını açık ve somut olarak ispatlayamadığı, zararı azaltma yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve önceki davasının kısmi dava niteliğinde olduğu gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun emsal kararına da atıfta bulunularak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan daire teslimindeki temerrüt nedeniyle davacıya yasal faizin üstünde munzam zarar tazminatı ödeyip ödememesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, yasal faizi aşan munzam zararını açık ve somut biçimde ispatlayamadığı, ayrıca zararı azaltma yükümlülüğüne de uymadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan daire teslim borcunu yerine getirmemesinden dolayı davacının yasal faizi aşan munzam zarar tazminatı talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yasal faizi aşan munzam zararını ispatlayamaması, zararı azaltma yükümlülüğüne uymaması ve kısmi dava açıp bekletici meseleye onay vererek yargılamanın uzamasına katkıda bulunması gözetilerek, davacının munzam zarar talebinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.