Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gecikmiş İtiraz”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte gecikmiş itirazın kabul edilip edilmeyeceği ve takibin iptaline karar verilip verilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Gecikmiş itirazda, mahkemenin öncelikle İİK m.65'te sayılan gecikmiş itiraz nedenlerini ve koşullarını değerlendirmesi, bu değerlendirme sonucunu temyiz incelemesine esas olmak üzere karar gerekçesinde açıkça belirtmesi gerekirken, yerel mahkemece kararın gerekçe kısmında gecikmiş itirazın kabul veya reddine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve bozma kararına uyulmaması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus takipte gecikmiş itirazın kabul edilip edilmeyeceği hususunda yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, gecikmiş itiraz nedenlerini değerlendirip bu değerlendirme sonucunu gerekçesinde belirtmesi gerekirken, önceki kararında direnmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın gecikmiş itiraz mı yoksa tebligatın usulsüzlüğü şikayeti mi olduğu ve borçlunun hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligatın usulsüz yapılması sebebiyle İİK m.65'teki gecikmiş itiraz hükümlerinin değil 7201 sayılı Tebligat Kanunu m.32 hükümlerinin uygulanması gerektiği, usulsüz tebliğe rağmen borçlunun şikayette bulunma hakkı ve hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla gecikmiş itirazın kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek yaptığı başvurunun gecikmiş itiraz kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkemenin talebi usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirip reddetmesinin ve istinaf mahkemesinin de bu kararı onamasının isabetsiz olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ödeme emrine gecikmiş itirazın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal sürede yurt dışında bulunmasının ve bu süre içerisinde vekili aracılığıyla icra mahkemesine itiraz etmesinin gecikmiş itiraz için geçerli bir mazeret oluşturmadığı, ayrıca usulüne uygun tebligat yapılmış olması nedeniyle gecikmiş itiraz şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine karşı borçlunun gecikmiş itirazının ve yetki itirazının icra mahkemesinde yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde, kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi durumunda gecikmiş itiraz yoluna başvurulabileceği, somut olayda ise borçlunun yurt dışında bulunması nedeniyle "işte" şerhiyle yapılan tebligatın usulsüz sayılamayacağı ve gecikmiş itirazının icra mahkemesinde değil, icra dairesinde yapılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine karşı yapılan gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine uygun olarak yapılan tebligatın usulsüz olmadığı, bila tebliğ iade edilen ilk tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen denetlenemeyeceği ve mernis adresinin güncellenememesinin gecikmiş itiraz sebebi olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.