Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m.26”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının gürültülü iş ortamında çalışması nedeniyle günde 7,5 saatten fazla çalıştırılmasına bağlı fazla mesai ve kısa çalışma primi alacağı talebinin, talep edilen tarihten farklı bir tarih esas alınarak hüküm altına alınması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde alacak hesabının 22.02.2016 tarihine kadar olan süreyi kapsaması gerektiğini açıkça belirtmesine rağmen mahkemenin bu talebi göz ardı ederek dava tarihine kadar olan süreyi esas alması, HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültülü ortam nedeniyle günde 7,5 saatten fazla çalıştırılmasından kaynaklanan fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primi alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, dava dilekçesinde davacının çalıştığı atölyenin 22.02.2016 tarihinde 7,5 saat çalışma kapsamına girdiğini ve hesaplamanın bu tarihe kadar yapılması gerektiğini beyan etmiş olmasına rağmen, mahkemenin bu talebi dikkate almayarak dava tarihine kadar olan süreyi esas alması, HMK'nın 26. maddesine aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında, mahkemenin davacının talep sınırını aşarak hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 26. maddesi uyarınca hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talep edilen miktarın üzerinde hüküm kurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının talep ettiğinden fazla miktara hükmettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin ihbar tazminatı alacağının miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından talep edilen ihbar tazminatı miktarının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereğince aşılamayacağı gözetilerek, mahkemece hükmedilen miktarın talep edilen miktarla sınırlı olması gerektiğinden dolayı karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçinin ihbar tazminatı alacağı konusunda usulüne uygun kazanılmış hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında davacı lehine hükmedilen ihbar tazminatı miktarının, davalı temyizi üzerine Yargıtay tarafından bozulması ve mahkemenin bozmaya uyması nedeniyle davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle yeni kararda davalının aleyhine olacak şekilde önceki karardan farklı miktara hükmedilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden talep ettiği çeşitli işçilik alacaklarından ücret farkı ve sosyal yardım alacakları yönünden mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret farkı ve sosyal yardım alacakları için dava dilekçesinde belirttiği talep miktarını sonradan ıslah etmemiş olmasına rağmen, mahkemenin bu alacaklar yönünden davacının ilk talep miktarını aşan bir miktara hükmetmesinin 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek, temyiz olunan karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen minibüs hattı ve aracın satışının iptali ve bedelinin tahsili istemine ilişkin alacak davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı ... aleyhine açtığı asıl davada, ıslah dilekçesiyle talep ettiği miktar üzerinden değil de, mahkemenin re'sen daha yüksek bir miktar üzerinden hüküm kurmasının, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı müvekkili aleyhine açtığı itirazın iptali davasında, mahkemenin davacı talebini aşan bir karara hüküm verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereğince, mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve davacı talebinden fazlasına karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı talebini aşan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının elektrik aboneliğinin yeniden tesisini talep ettiği davada, bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesinde taleple bağlılık ilkesine ve istinaf incelemesinin sınırlarına uygun davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü konusuzluk iddiası dışında kalan hususları inceleyerek hüküm kurması, HMK'nın 26. ve 355. maddelerinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine ve istinaf incelemesinin sınırlarına aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik şirketi tarafından çıkarılan faturalara itiraz üzerine açılan menfi tespit davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uyup uymadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının talep ettiği miktarları aşarak ve davalı tarafından tahakkuk ettirilen miktarlardan daha yüksek fatura bedellerini tespit etmesinin, 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan alacak davasında, bölge adliye mahkemesinin davalı aleyhine Euro cinsinden hüküm kurup kısmi kabul kararı vermesinin taleple bağlılık ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava dilekçesinde 135.000 Euro karşılığı 300.000 TL talep etmiş olmaları, mahkemenin Türk Lirası üzerinden hüküm kurmasını gerektirirken, Euro cinsinden hüküm kurulmasının HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uyup uymadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının icra takibinde talep ettiği miktarlardan fazlasına hükmederek, HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket ettiği gözetilerek, davalı yararına bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.