Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız El Koyma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Suça konu olduğu iddiasıyla el konulan araca ilişkin otopark ücretinin tazmini istemiyle açılan davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK ve 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca tazminat istemine dayanak alınan el koyma işleminin 1 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleştiği ve 466 sayılı Kanun'da da düzenlenmemiş olması nedeniyle davanın genel hükümlere göre ve dava değerine göre sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız el koyma nedeniyle araçlarda oluşan zararın tazmininde, araçların değer kaybının dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız el koyma sebebiyle oluşan zararın, el koyma öncesi ve sonrası araç değerleri arasındaki farktan ibaret olduğu ve tazminatın bu gerçek zararı karşılaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak zarar miktarının tespiti Özel Daireye bırakılmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar, araçlarına haksız el konulması nedeniyle uğradıkları maddi zararı talep ettikleri davada, mahkemenin belirlediği toplam zarar miktarı üzerinden mi yoksa davacıların ıslah ettiği talep miktarı üzerinden mi müterafik kusur indirimi yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar, haksız el koyma nedeniyle mahrum kaldıkları araç gelirini talep ettikleri davada, bilirkişi raporuyla toplam zarar 83.020 TL olarak tespit edilmiş, ancak davacılar dava değerini ıslahen 41.510 TL'ye yükseltmiş ve mahkeme de bu talep üzerinden tam kabul kararı vermiş ise de; Yargıtay, tazminattan indirim oranının bilirkişi raporunda belirlenen toplam zarar miktarı üzerinden yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararını onamış, ancak uygulanacak kusur oranının belirlenmesi için dosyayı Özel Daire'ye göndermiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait araca kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiasıyla el konulması ve ceza yargılaması sonucunda iadesine karar verilmesine rağmen süresinde iade edilmemesi nedeniyle oluşan değer ve kazanç kaybından kaynaklı maddi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olması ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız el koyma nedeniyle uğranılan zararın tespiti ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, haksız el konulan çayların tasfiye bedeli ile gerçek değerinin arasındaki fark üzerinden tazminata hükmetmesi gerektiği, önceki bozma kararlarında belirtildiği ve mahkemenin bu hususa uygun karar verdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Opsiyon sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini, cezai şart alacağının tahsili ve haksız el konulan paranın iadesi istemlerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı/karşı davacının, opsiyon sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle oluşan zararın tazmini ve cezai şartın tahsiline dair yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Daire kararının düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.