Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hisse Senedi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin ilk davada saklı tutulan kısım ile ilk davada taraf olmayan diğer hissedarın açtığı bedel davasının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılamada, ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarının davalı idarece temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin temyiz itirazlarının, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak, hak düşürücü süre ve vekâlet ücretine ilişkin iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yıkılan yapı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacıların hisselerine isabet eden yapı bedeli bakımından davalı idare ile uzlaşıp uzlaşmadığı ve davanın kısmen kabul edilip davalı idareden yapı bedelinin tahsiline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bir kısmının hisselerine isabet eden yapı bedeli bakımından davalı idare ile uzlaştığı, davacı ...’nun ise uzlaşmadığı, davaya konu yapının kime ait olduğunun tespit edildiği ve davalı idare ile davacılar arasında düzenlenen uzlaşma tutanakları içeriğinin değerlendirilerek mahkemenin davacıların bir kısmının davasının reddine, davacı ...’nun davasının ise kısmen kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın bir kısım kurucu hissesinin davacılar murisine ait olduğunun tespiti ve mirasçılar adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, direnme kararının tebliğinden sonra azledildiğine dair belgeleri mahkemeye geç ibraz etmesi ve bu sebeple yeni vekilin temyiz dilekçesinin süresinde olmaması gözetilerek direnme kararına karşı yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı aracı kurum arasında, davacının hesabındaki hisse senetlerinin kime ait olduğu ve bedellerinin ödenip ödenmediği konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu hisse senetleri bedellerinin davacı tarafından ödenmediğinin bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve davacının aksini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacının hisse senetlerinin satılması sonucu oluşan zararın, geçmiş günler faizini aşan munzam zarar kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının asıl alacak davasında talebini paraya dönüştürdüğü ve davalının temerrüdü nedeniyle oluşan zararın, geçmiş günler faizi ile karşılanamayan munzam zarar olarak değerlendirilmesi gerektiği, zararın miktarının ise para değerindeki düşüş, alım gücünün azalması gibi unsurlar gözetilerek hesaplanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından düzenlenen belgelerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının hisse senedi ve alacak miktarının nasıl hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yetkili çalışanı tarafından şirket unvanı kullanılarak düzenlenen belgelerin, şirketin ana sözleşmesi ve 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca şirketi bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek, davacının hisse senedi ve alacak miktarının bu belgeler ve davalı şirket kayıtları esas alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla hissedar tarafından açılan ve sonradan birleştirilen davada, hissedarların tek bir hükümle zarara hükmedilmesi talebinin, HMK'nın 297. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hissedarların aynı zarara ilişkin talepte bulunmaları ve tek bir hüküm kurulmasını istemeleri, tasarruf ve taleple bağlılık ilkeleri gereğince davanın özünde tek dava niteliğinde olduğu gözetilerek, HMK'nın 297. maddesine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle direnme kararı onanmış ve dosya esasa ilişkin inceleme için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılanların paralarını borsada değerlendirmeleri yönünde telkinde bulunmaları, katılanlar adına yetkili aracı kurum nezdinde hesap açılması, katılanların bu hesaplara para yatırmaları, sözleşme ve müşteri emir formlarındaki imzaların katılanlara ait olması, yetkili kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu'nun sanıkların eylemlerini idari para cezası ile yaptırım altına alması, katılanların hesaplarında bir dönem kâr elde edilmesi, borsalardaki genel düşüş eğiliminin zarara sebep olması, katılanların açtıkları alacak davaları sonucunda zararlarının tazmin edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunun maddi konusunun hareket unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ön alım hakkı ihlal edilerek satın alınan taşınmazda fiili taksim olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ön alım hakkı ihlal edilerek satın alınan taşınmazda fiili taksimin varlığı kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nama yazılı anonim şirket hisselerine ilişkin haciz işleminin, icra memurunun hisse senetlerine fiilen el koyması suretiyle mi yoksa şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla mı yapılması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Nama yazılı anonim şirket hisselerinin kıymetli evrak niteliğinde olması ve İİK'nın 88. maddesi uyarınca bu tür mallara icra dairesince fiilen el konulması gerektiği, dolayısıyla şirket pay defterine haciz şerhi konulmasıyla yapılan haciz işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.