Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuka Kesin Aykırılık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanıkların müdafiileri olmadan yapılan yargılama sonucu verilen hükümlerin savunma hakkı ihlali oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlardan yargılanan sanıkların, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 188/1. maddesi hükmü dikkate alınmadan müdafiilerinin hazır bulunmadığı oturumda hüküm kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı ve alınmaması halinde gerekçesinin kararda gösterilip gösterilmeyeceği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş grubu suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmamakla birlikte, çocuğun ceza sorumluluğunun tespiti ve cezanın bireyselleştirilmesi için gerekli olan hususların değerlendirilmesinin denetimi açısından sosyal inceleme yaptırılmama gerekçesinin kararda gösterilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkemenin bu hususa ilişkin gerekçe göstermemesinin hukuka kesin aykırılık oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıkların beraatine ilişkin verilen hükümlerin, mağdurenin yaş tashihi noktasında eksik araştırma yapılması nedeniyle bozulmasına karşın yerel mahkemece direnilmesi üzerine, direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların aleyhine olan bozma kararına karşı savunmalarının alınmaması, duruşmada kanunen bulunması gereken müdafilerinin hazır bulundurulmaması, usul ve kanuna uygun hüküm kurulmaması ve savunma hakkının kısıtlanması gibi hukuka aykırılıklar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde, önceki hükmün aynen açıklanması gerekip gerekmediği ve yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, HAGB kararı sonrası sanığın denetim süresince yeni bir suç işlemesi üzerine verdiği mahkûmiyet hükmünde, gerekli gerekçe ve direnme gerekçesini CMK'nın 34, 230 ve 232. maddeleri ile Anayasa'nın 141. maddesinde öngörülen şekilde oluşturmadığı, ayrıca sanığın savunmasına, hükme esas alınan ve reddedilen delillere, suçun nitelendirilmesine ve uygulanan hükümlerin dayanaklarına karar yerinde yer vermemesi hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin kasten yaralamaya teşvik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar müdafisinin duruşmada hazır bulunmaması ve sanık ...’in duruşmada hazır olup olmadığı hususunda tutanakta çelişkili ifadeler yer alması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığı ve hukuka kesin aykırılık halleri bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan yargılanan sanıkların müdafileri duruşmada hazır bulunmadığı halde yerel mahkemece hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK hükümleri uyarınca, cezasının alt sınırı 20 yıl olan ve CMK'nın zorunlu müdafilik öngördüğü nitelikli yağma suçundan yapılan yargılamada, sanıkların müdafileri duruşmada hazır bulunmadığı halde, yeni müdafi görevlendirilmesi veya duruşmanın ertelenmesi yoluna gidilmeksizin hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği ve bu durumun CMK'nın 289/1-e ve 1412 sayılı CMUK'nın 308/5. maddeleri uyarınca hukuka kesin aykırılık teşkil etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 15-18 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı, alınmaması halinde gerekçesinin kararda belirtilip belirtilmeyeceği ve bu eksikliğin tek başına bozma nedeni oluşturup oluşturmayacağı hususlarında Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 15-18 yaş grubundaki çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması zorunlu olmayıp, hakimin takdir yetkisinde bulunmakla birlikte, sosyal inceleme raporu aldırılmaması halinde gerekçesinin kararda açıkça belirtilmesi gerektiği ve bu hususun hukuka kesin aykırılık teşkil etmesi nedeniyle, başka bir bozma nedeni olmasa dahi, hükmün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara yüklenen suçun alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle, yerel mahkemece sanıklar müdafisinin hazır bulunmadığı duruşmada hüküm kurulmasının savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların yargılandıkları ve cezalandırıldıkları suçların cezasının alt sınırları itibarıyla, 5271 sayılı CMK'nın zorunlu müdafilik öngördüğü suçlardan olması ve CMK'nın 289/1-e maddesi uyarınca zorunlu müdafinin duruşmada hazır bulunmasının şart olması gözetilerek, yerel mahkemenin sanıklar müdafisinin yokluğunda verdiği hükümler bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı tefecilik suçunun sabit olup olmadığı ve yerel mahkeme kararının yeterli gerekçe içerip içermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, sanıkların tefecilik suçundan mahkumiyetlerine dair delillerin bir bütün halinde sayıldığı fakat sanıkların üzerlerine atılı suçlar ile delillerin ilişkilendirilip tartışılmadığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin neler olduğunun, delillerle sonuç arasındaki bağın ne olduğunun ve niçin bu sonuca varıldığının gösterilmediği, bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine aykırı olduğu ve Anayasanın 141. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde kanuni ve yeterli gerekçeyi içermediği gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mağdur Süleyman'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onanan mahkûmiyet hükmünün mükerrer olup olmadığı ve bu doğrultuda hukuki değerden yoksun olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin itiraz merciinin kararının yok hükmünde olması ve bu karar üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da hukuki değerden yoksun olması nedeniyle itiraza konu mahkumiyet hükmünün mükerrer olmadığı ve ayrıca hükmün yasal ve yeterli gerekçeyi içermediği gözetilerek, Özel Daire’nin onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinde, kararın bozulması yönünden hangi hukuka aykırılıklara dayanıldığının anlaşılır bir biçimde gösterilmesi gerektiği, CMK’nın 298. maddesi uyarınca da temyiz dilekçesinin herhangi bir temyiz sebebi içermemesi durumunda usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceği ve bu nedenle temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak, sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz eden sanığın dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz nedeni ileri sürmemiş olması, CMK'nın 294/1 ve 298. maddeleri uyarınca temyiz incelemesi yapılmasını engellediğinden, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.