Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki Belirlilik”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı Sendikanın davacı Şirket işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığı ve yetki tespitine itirazın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Başvuru tarihi itibarıyla farklı işkollarında yer alan birimlerin tek bir işyeri olarak kabul edilemeyeceği, işçi sendikasının Bakanlık kayıtlarına güvenerek örgütlenme faaliyetini yürüttüğü ve yetki tespit başvurusunda bulunduğu hususları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın yetki tespiti kararına karşı davacı işverenin, farklı işkollarındaki işyerlerinin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği iddiasıyla açtığı davada, yetki tespitinin hangi işyerleri esas alınarak yapılacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Farklı işkollarında yer alan işyerlerinin yetki tespiti başvurusu tarihinden sonra ileri sürülen işkolu itirazı ile birleştirilerek değerlendirilemeyeceği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri gereğince uyuşmazlığın yetki tespiti başvuru tarihindeki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş işlemi sırasında ücretinin eksik belirlenip belirlenmediği ve buna bağlı olarak 22.04.2013 - 21.03.2016 tarihleri arasındaki dava konusu fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket, davalı sendikanın yetki tespiti için başvuruda bulunurken, tüm işyerlerini kapsama almadığı ve farklı iş kollarındaki işyerlerinin tek bir işletme olarak değerlendirilmesi gerektiği iddiasıyla yetki tespit kararının iptalini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince iş kolu tespit talebi ve itirazlarının yetki tespit davalarında bekletici mesele sayılmayacağı, yetki tespitinin başvuru tarihindeki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği ve başvuru tarihinden sonra ileri sürülen iş kolu itirazının dikkate alınamayacağı gözetilerek, davalı sendikanın yetki tespiti için gerekli çoğunluğa sahip olmadığının anlaşılması üzerine, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai alacağı talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen yerel mahkemenin aynı kararı vermesi nedeniyle uyuşmazlık, usuli kazanılmış hak ve bozma kararının kapsamı hususlarında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında, davacının fazla mesai yaptığına dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulduğu, yerel mahkemenin bozmaya uyup aynı kararı vermesiyle bozma kapsamı dışında kalan hususlarda davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve bu nedenle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sendikanın, davacı Şirketin farklı işkollarında faaliyet gösteren ve ayrı sicil numaralarıyla kayıtlı birimlerinin tek bir işyeri olarak değerlendirilmemesi nedeniyle toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri gereğince uyuşmazlığın yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla değerlendirilmesi gerektiği, başvuru tarihinde farklı işkollarında kayıtlı birimlerin tek işyeri sayılamayacağı ve yetki tespiti sonrasında ileri sürülen işkolu itirazının dikkate alınamayacağı gözetilerek, davalı Sendikanın yetkili olduğuna dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığı ve işe iade davası açmış işçinin yetki tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası devam eden işçinin yetki tespiti başvuru tarihinde fiilen işyerinde çalışmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında da tespit konusu işyerinde çalışan işçiler arasında bulunmadığı, ayrıca örgütlenme faaliyetini yürüten sendika ile Bakanlık tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, işe iade davası açan işçinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağı ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Okulda kaloriferci olarak çalışan davacının fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerinden oluşan işçilik alacakları talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma saatlerinin ve izin kullanımının doğru tespiti için tüm dosya kapsamı ve benzer davalardaki işçilerin çalışma koşulları birlikte değerlendirilerek, Anayasa'nın eşitlik ilkesi ve hukuki belirlilik ilkeleri gözetilerek hesaplama yapılmak üzere bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan ve kesinleşen bir davada maddi hata nedeniyle bozma kararı verildikten sonra, aynı konuyu içeren yeni bir davada kesinleşmiş kararın etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen davada, Yargıtay’ın maddi hata nedeniyle bozma kararı vermesi ve bu karar sonrasında davanın lehte sonuçlanması nedeniyle, aynı konuyu içeren yeni davada kesin hükümden bahsedilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına direnmesinin uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca mabetlerin yapım, bakım ve onarım görevine ilişkin sorumluluğu bulunduğu, ayrıca Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin benzer davalarda verdiği kararlar gözetilerek hukuki belirlilik ilkesinin korunması amacıyla yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkeme kararının değer itibariyle kesin olması nedeniyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. madde ile kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açıldığı, adil yargılanma hakkı ve hukuki belirlilik ilkesi gözetilerek temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesince hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi, brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hükmedilen işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olması ve ayrıca hükmün icrası aşamasında tereddütlere yol açması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.