Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Köylere Hizmet Götürme Birliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir ilişki bulunduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun olup olmadığı ve usuli kazanılmış hak ile temyiz incelemesinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin diğer davalı lehine verdiği istinaf kararı sonucu aleyhine hüküm doğması nedeniyle temyiz hakkı bulunduğu, ancak davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının miktar yönünden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisi olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, davalılar arasındaki ilişkinin niteliği ve davacının alacaklarının hangi davalıdan tahsil edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemesi nedeniyle davacı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve davalılar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davalı Birlik yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı ilişki olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun kapsamı ve davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin İl Özel İdaresinin istinaf başvurusunu kabul ederek davayı husumetten reddetmesinin, Birliğin durumunu ağırlaştırdığı ve davacı lehine usulü kazanılmış hak doğurduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği ile davalı İl Özel İdaresi arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi olduğunu iddia ederek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu ileri sürüp çeşitli işçilik alacaklarının tahsilini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmaması ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı idare lehine verdiği husumetten ret kararının davalı Birliğin durumunu ağırlaştırması nedeniyle davalı Birliğin temyiz hakkı bulunduğu kabul edilmiş, ancak davacı yararına usulden kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalılar arasında muvazaalı bir iş ilişkisi olduğu iddiasıyla açılan alacak davasında, davalılardan hangisinin asıl işveren olduğunun tespiti ve işçilik alacaklarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu ve davalı Birliğin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesi nedeniyle, davalı Birlik yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararında değişiklik yapılmamış olması gözetilerek temyiz talebi reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisi olduğunu iddia ederek, kıdem ve ücret farkı gibi çeşitli işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik'in, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin İl Özel İdaresi lehine verdiği husumetten ret kararı nedeniyle durumunun ağırlaşması ve işçilik alacakları yönünden davacı lehine usulden kazanılmış hak oluşması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği ile davalı İl Özel İdaresi arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmaması sebebiyle davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, Birliğin ilk derece mahkemesinde hükmedilen alacak miktarından sorumlu tutulmasının doğru olduğu, davalı İl Özel İdaresinin ise asıl işveren olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu ileri sürdüğü ve çeşitli işçilik alacaklarını talep ettiği davada, Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin, davacı yararına oluşan kazanılmış hak nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararında hükmedilen miktar bakımından temyiz hakkının bulunmadığı ve İl Özel İdaresinin sorumluluğunun ortadan kalkması nedeniyle Birliğin tek başına sorumlu tutulmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi çalıştırma ilişkisi olduğunu iddia ederek, Birlik'ten kıdem ve ücret farkı gibi işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması nedeniyle davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, Birliğin, ilk derece mahkemesinde hükmedilen miktarda alacaktan sorumlu tutulmasının doğru olduğu, davalılar arasında muvazaalı ilişki bulunmadığının tespiti de Birliğin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Birliğin, davacı işçinin alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve davalı Birliğin temyiz hakkının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve davalı Birliğin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Birliğin durumunu ağırlaştırmasına rağmen, usuli kazanılmış hak gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun kapsamı ve davacının usuli kazanılmış hakkının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve davalı Birliğin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisi olduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birliğin ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemiş olması nedeniyle davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, Birliğin sorumluluğunun ilk derece mahkemesi kararıyla belirlenen miktarla sınırlı kaldığı ve davalı İl Özel İdaresi ile arasında muvazaalı ilişki bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.