Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Külli Halefiyet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı belediyenin, davalı belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu taşınmazları devretmediği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, davalı belediyenin çeşitli gerekçelerle davanın reddini savunması üzerine ortaya çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların yolsuz işlemle davalı belediyeye tescil edildiği, davacı belediyenin külli halef sıfatıyla taşınmazların gerçek maliki olduğu ve 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen istisna kapsamında olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasında, 3030 sayılı Kanun'un yürürlükten kalkması ve hak düşürücü süre iddialarına rağmen davanın kabul edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Her hukuki durumun gerçekleştiği tarihteki mevzuata tabi olması, taşınmazların davalı belediyeye devrinin yolsuz işlem olduğunun tespit edilmesi ve 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen devri mümkün olmayan taşınmazlardan olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının murisi tarafından aynı taşınmaz için açılan davanın reddine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması ve bu kararın külli halefler için de bağlayıcı olması sebebiyle, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastrodan önce gerçekleştiği iddia edilen miras paylaşımı nedeniyle davacıların, davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki miras paylarının tescilinin talep edildiği tapu iptali ve tescil davasında, davacıların miras payının belirlenmesi ve davalılardan birinin mirasçı sıfatıyla dava dışı bırakılıp bırakılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras payını talep ettiği taşınmazın davalıya miras yoluyla intikal etmesi ve davalının mirasbırakanın külli halefi olması sebebiyle davacıya karşı üçüncü kişi konumunda sayılamayacağı, bu nedenle miras payının tespiti ve tescili için açılan davanın davalıya karşı da yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, davalı yönünden davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçı, anneannesinden miras yoluyla inç halinde kendisine kaldığını iddia ettiği taşınmazın haksız olarak davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin, davacının babasının daha önce açtığı ve kesinleşen kadastro tespitine itiraz davasıyla belirlendiği, davacının babasının külli halefi olması sebebiyle bu kararın davacıya da kesin hüküm teşkil ettiği ve davada olumsuz dava şartı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, miras yoluyla intikal ettiklerini iddia ettikleri taşınmazların Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının, kesin hüküm nedeniyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından daha önce aynı konu ve sebeple açılan davanın kesinleşmiş olması ve davacıların önceki davacıların külli halefleri konumunda bulunmaları nedeniyle, kesin hüküm şartının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz satışına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve bu nedenle tapu kaydının iptal edilip edilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dahili davalının, sahte vekaletname ile devredilen taşınmazın bayii vasfıyla bulunduğu ve külli halefiyet yoluyla malik sıfatını kazandığı, bu sebeple Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde düzenlenen iyiniyetli üçüncü kişi korumasından yararlanamayacağı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip tarihinden önce tüzel kişiliği sona eren şirket hakkında yapılan takibe itiraz eden ve hakkında takip bulunmayan devralan şirketin itirazının iptali istemiyle açılan davada, devralan şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişiliğin sona ermesiyle taraf ehliyetinin de sona ereceği, takibin ve davanın külli halef olan şirkete karşı yapılması gerektiği, usulsüz yapılan takipte ödeme emrinin devralan şirkete tebliğ edilmesinin takibe geçerlilik kazandırmayacağı ve devralan şirketin borçlu sıfatı bulunmadığından itirazın iptali davasında taraf sıfatının da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası nedeniyle iptal edilen tapu kaydına güvenerek tesis edilen ipotek hakkının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Muvazaalı işlemin, ipoteğin tesisinden önce gerçekleştirilmiş olması ve tapu sicilinin açıklığı ilkesinin muvazaa iddiasına karşı iyi niyetli üçüncü kişileri koruduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında haksız olarak aldığı ölüm aylıkları sebebiyle oluşan Kurum zararının mirasçılarına rücu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın haksız olarak aldığı ölüm aylıklarının sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca terekeye dahil bir borç olduğu ve mirasçıların mirasbırakanın borçlarından sorumlu oldukları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.