Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kümülatif Koruma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın izinsiz kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tescilli marka haklarının korunması için özel düzenlemeler getirildiği ve bu düzenlemelerin haksız rekabet hükümlerini de kapsadığı, dolayısıyla tescilli marka ihlallerinde kümülatif korumanın uygulanmasının hukuki dayanağının kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin marka hakkına tecavüz iddiasının reddine ilişkin kararının onanmasına, haksız rekabetin tespitine ilişkin kısmının ise düzeltilerek kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markası ile benzer bir ibareyi kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle tescilli markaların özel hükümlerle korunduğu ve haksız rekabet hükümlerinin birlikte uygulanarak kümülatif koruma sağlanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının haksız rekabete ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının markasını ve ürünlerini izinsiz kullanarak haksız rekabet ve marka tecavüzünde bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka tecavüzü eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle hüküm kurulmasının, 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte kümülatif korumanın artık uygulanmaması nedeniyle hatalı olduğu, ancak davalının internet sitesinde davacı hakkında yaptığı incitici açıklamaların haksız rekabeti oluşturduğu gözetilerek, kararın gerekçe yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından üretilen ürünlerin, davacıya ait tescilli bir tasarım hakkını ihlal edip etmediği ve haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesiyle tescilli sınai haklar bakımından sadece SMK hükümlerinin uygulanacağı, haksız rekabet hükümlerinin SMK ile birlikte uygulanamayacağı ve kümülatif korumanın uygulanma alanı olmadığı gözetilerek, mahkeme kararındaki haksız rekabete ilişkin kısımlar çıkartılarak karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının marka kullanımlarının davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tescilli markaların haksız rekabet hükümleriyle kümülatif olarak korunamayacağı, yalnızca özel kanun hükümlerinin uygulanmasının yeterli olduğu ve davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının haksız rekabete ilişkin hükümleri içeren kısımları düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıların eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesiyle tescilli marka haklarının haksız rekabet hükümleriyle kümülatif olarak korunamayacağı, özel düzenleme olan 6769 sayılı SMK hükümlerinin uygulanmasının yeterli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin haksız rekabete ilişkin hüküm kurması hatalı bulunmuş ve karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait işyerlerinde davacıya ait tescilli markanın taklit ürünlerinin satılması nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i ve tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesinden sonra tescilli marka hakkı ihlallerinde SMK hükümlerinin özel düzenleme niteliğiyle haksız rekabet hükümlerine göre öncelikli olarak uygulanması ve kümülatif korumanın mümkün olmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının haksız rekabete ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil ettirilen ve kullanılan markanın, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tescilli marka hakkının, SMK ile özel olarak düzenlendiği ve haksız rekabet hükümlerini de kapsayacak şekilde üstün koruma sağladığı, bu nedenle tescilli marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin kesiştiği davada yalnızca SMK hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebine ilişkin kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasına tecavüzünün yanı sıra haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın 55. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin 4. alt bendinde, tescilli marka gibi ayırt edici işaretlere ilişkin karıştırılma halinin özel kanunlarda düzenlendiği ve haksız rekabet hükümlerinin fikri mülkiyete ilişkin düzenlemelerde kümülatif uygulanmasının gerekli görülmediği gözetilerek, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men'i talebinin kabulü, haksız rekabetin tespiti ve men'i talebinin reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, davacıya ait tescilli endüstriyel tasarımların üretilerek haksız rekabet oluşturulduğu iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti, önlenmesi ve tazminat davasında, haksız rekabet hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait tasarım hakkının 6769 sayılı SMK ile korunması nedeniyle, haksız rekabet hükümlerinin SMK'ya göre daha zayıf bir koruma sağlayacağı ve özel düzenlemenin olduğu alanda genel düzenlemenin uygulanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının haksız rekabete ilişkin tespit ve men hükümleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markası altında e-ticaret sitelerinde ürün satışı yapması ve davacıya ait ürün görsellerini ve açıklamalarını kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesiyle tescilli marka haklarının SMK kapsamında özel olarak korunduğu ve haksız rekabet hükümlerinin SMK ile birlikte uygulanarak kümülatif koruma sağlanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının haksız rekabetin tespitine dair kısmı kaldırılarak onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın davacıya ait tanınmış markalara tecavüzünün ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespiti, hükümsüzlüğü ve terkinine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tescilli markaların Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunduğu ve haksız rekabet hükümlerinin tescilli marka hakkına tecavüz ile birlikte uygulanamayacağı, kümülatif korumanın söz konusu olamayacağı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının haksız rekabetin tespiti, men'i ve ref'ine ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.