Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Öncesi Hukuki Neden”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespitinin 1971 yılında kesinleştiği, davanın ise 2023 yılında açıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Hazine'nin kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, HMK 150/6 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine temsilcisinin duruşmaya mazeretsiz katılmaması ve dosyanın üçüncü kez işlemden kaldırılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin mazeret dilekçesinin duruşma sonrasında verilmiş olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu esastan reddetmesi yerinde bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar üzerindeki kadastro işlemlerinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu sürenin akabinde açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapusuz taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve tapu iptali ve tescil talebinin kısmen kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yazıldığı kabul edilen mektupta taşınmazların ortaklaşa alındığına dair ifadelerin yer alması ve taşınmazın kadastro öncesi tapusuz olması gözetilerek, davacının tapu iptali ve tescil talebinin 1/2 pay yönünden kabulü ile kısmi tescile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vefatından sonra, mirasçılar arasında yapılan arazi paylaşımına aykırı olarak kadastro tespiti ve tescili yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, paylaşıma ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taraflar arasında yapılan keşif ve alınan beyanlara dayanarak miras paylaşımının davacı iddiasının aksine gerçekleştiğini belirlemesi ve taşınmazların kullanım durumunun da bu durumu desteklemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararını kaldırarak yeniden hüküm kurması ve davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerindeki tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle açılan davada, davalının zilyetliğin devri ve ölünceye kadar bakma sözleşmelerine dayanarak savunma yapması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bazı taşınmazların zilyetliğin devri sözleşmesiyle davalıya devredildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin içeriği ve davalının zilyetliğinin niteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, bu nedenle keşif ve tanık dinlenmesi yoluyla delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalılar adına tescilinin kesinleştiği tarihten dava açma tarihine kadar 10 yıldan fazla süre geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların da miras hakkı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile murisin vefatı üzerine mirasçıları arasında paylaşım yapıldığı, çekişmeli taşınmazın davalıların murisi payına isabet ettiği, davacıların ise başka taşınmazlar aldığı ve uzun süre dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir hak iddia etmedikleri gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakandan intikal eden taşınmazların mülkiyetinin kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların İstanbul'da bulunan taşınmazlarının tapu kayıtlarının getirtilerek, mahalli bilirkişi beyanları, kadastro çalışmaları ve davacı ... ile davalı arasında yapılan harici satış sözleşmesi birlikte değerlendirilerek sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmediğinden, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, kendi parsellerine dahil olması gereken kısımların davalıların parsellerinde kaldığı iddiasıyla kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulmaması ve davalının temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmaması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.