Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanıt”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan adli yardım talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, adli yardım talebinde bulunabilmesi için gerekli olan ödeme gücünden yoksun olduğuna dair belge sunmaması ve yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunu kanıtlayamaması gözetilerek adli yardım talebinin reddine ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına karşı, büroda meydana gelen Covid-19 vakaları nedeniyle temyiz süresinin kaçırıldığını iddia ederek eski hale getirme talebinde bulunulup bulunulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, bürodaki Covid-19 vakalarının temyiz süresini kaçırmaya sebep olan elde olmayan bir neden olduğunu kanıtlayamaması ve eski hale getirme talebini yasal süresi içerisinde yapmaması gözetilerek talebin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadının kusur durumu, erkeğin diğer kusurlarının varlığı ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının davalının temyiz itirazı üzerine hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava tarihinden önce düzenli bir işte çalıştığı ve yargılama sırasında kendi isteğiyle işinden istifa ettiği, bu nedenle boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hatalı bulunmuş ve karar bu kısım yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadına yüklenen kusurun delillerle yeterince ispatlanamadığı, davacı-davalı erkeğin ise güven sarsıcı davranışlarının devam ettiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadına yüklenen kusurların davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadına yüklenen kusurlu davranışların, davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı ve manevi tazminat ödenmesini gerektirecek başka bir durumun da kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı erkek lehine manevi tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının uygunluğu hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına kanaat getirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı taşınmaz satışlarının mirasçılarından mal kaçırma amaçlı muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyularak yaptığı yargılamada, temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekalet veren tarafından uzun yıllar taşınmazın akıbetinin araştırılmamasının ve başka bir taşınmaz devrinin bulunmasının davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet verenin uzun süre taşınmazın akıbetini araştırmaması ve taraflar arasında başka bir taşınmaz devrinin gerçekleşmiş olması, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını çürütecek nitelikte delil olarak değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün gerekçesinin yetersiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının gerekçesinde, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların ve iddia ile savunmaya ilişkin değerlendirmelerin açıkça yer almaması, AİHM kararları, Anayasa, CMK ve Yargıtay içtihatlarına aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli kasten öldürme suçuna asli fail olarak mı yoksa yardım eden olarak mı katıldığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yağma suçunu işlemek amacıyla diğer sanıkla birlikte hareket ettiği, maktulün vurulması anında olay yerinde bulunduğu ve sonrasında olay yerinden ayrıldığı, ancak maktulün öldürülmesi konusunda diğer sanıkla fikir ve eylem birliği içinde olduğuna dair kesin kanıt bulunmadığı gözetilerek, sanığın nitelikli kasten öldürme suçuna asli fail olarak değil, yardım eden sıfatıyla katıldığı kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimler aleyhine, tutukluluğun devamı kararlarında hukuka aykırı kanıtlara dayandıkları iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesindeki sorumluluk halleri ve bu davalara bakma görevinin Yargıtay’da olduğu, 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin tazminat isteminin ise farklı bir hukuki düzenlemeye tabi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevsizliğine karar veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.