Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karşılıklılık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi üzerine, sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün uygulanması ve cezai şartta indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesindeki cezai şart hükmünün geçerli olduğu kabul edilmekle birlikte, belirsiz süreli sözleşmede uygulanacak cezai şartta, fesih şekli ve çalışma süresi de göz önünde bulundurularak Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi gereğince makul oranda indirim yapılması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan aşırı indirim hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, Türkiye ile kararın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasının bulunduğu ve kararın kamu düzenine aykırı olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin kararının, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi dışında, onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Libya mahkemesi kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi davasında, tanıma ve tenfiz için gerekli şartların bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıma için MÖHUK m.54/1-a’da aranan karşılıklılık şartının MÖHUK m.58/1 uyarınca aranmayacağı, bu nedenle tanıma talebinin tenfizden farklı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu davacının, icra takibine yapılan itirazın iptali davasında teminat yatırma yükümlülüğünden muaf olup olmadığı hususunun araştırılmaması nedeniyle verilen usulden ret kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 48. maddesi uyarınca yabancı uyruklu davacıların dava açarken teminat yatırmaları gerektiği, ancak karşılıklılık ilkesi gereğince muafiyetlerinin de mümkün olduğu, bu nedenle davacının Irak vatandaşı olması sebebiyle muafiyet durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararında çocuklar adına annelerine hükmedilen nafakanın çocukların yararına olduğu ve davacı çocukların tenfiz talebinde hukuki yararlarının bulunduğu, ayrıca Türkiye ile kararın verildiği ülke arasında karşılıklılık esasına dayalı anlaşma olması, kararın kamu düzenine aykırı olmaması, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuyu içermemesi ve 5718 sayılı Kanun'daki tanıma ve tenfiz şartlarının sağlanmış olması gözetilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden ancak ada parsel numarası tespit edilemeyen taşınmazların tapuya tescili talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mirasbırakanının vefat tarihi itibarıyla geçerli olan mevzuat uyarınca Suriye vatandaşlarının Türkiye'de taşınmaz ediniminde karşılıklılık ilkesinin aranması ve bu ilkenin sağlanamadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları öncesinde davacılara ait olduğu iddia edilen taşınmazların davalı hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında zilyetliğin kazanılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerinde 20 yıl boyunca nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla ekonomik amaca uygun bir zilyetlik kurduklarını ispatlayamadıkları, taşınmaz üzerindeki kullanımın zilyetlik kazanmaya elverişli olmadığı, ayrıca miras yoluyla iktisap iddiasında Türk vatandaşlığından çıkan davacılar yönünden miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle Türkiye ile Yunanistan arasında karşılıklılık ilkesinin araştırılmadan ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun 28. maddesi gereği gerekli inceleme yapılmadan karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin ekonomik amaca uygun ve kesintisiz olmadığı, terk olgusunun gerçekleştiği, ayrıca miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla Yunanistan ile Türkiye arasında hukuki ve fiili karşılıklılık olup olmadığı tespit edilmeden karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu mirasbırakanlardan kalan taşınmazın mirasçıları tarafından adlarına tescilinin yapılması talebiyle açılan tespit davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde Hazine'nin el koyma şerhi bulunduğu ve davada Hazine'nin taraf olarak yer alması gerektiği halde davanın sadece Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp sonuçlandırılması usul hatası olarak değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı taşınmaz devrinin koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle davacı üniversitenin, davalı belediyeye devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz devrinin karşılıklı değil, ayrı ayrı işlemler olarak gerçekleştiği ve davalı belediyenin devrettiği taşınmazın daha sonra hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle geri alındığı, davacı üniversitenin devrettiği taşınmazın ise devir koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle geri alındığı, bu nedenle davacı üniversitenin taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vasiyetnamenin yerine getirilmesi yoluyla tapu iptali ve tescil davasında, 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayanılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın, kararname yürürlükten kalktıktan sonra vasiyetname lehdarına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine adına yapılan tescilin 1964 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne dayandığı ve bu kararname yürürlükten kalktıktan sonra yabancı uyruklu vasiyetçinin mirasçılık sıfatının ortadan kalkmadığı, vasiyetnamenin geçerli olduğu ve davacı lehine düzenlenen vasiyetnamenin mirasçı nasbı niteliğinde olduğu gözetilerek, taşınmazın vasiyetçi tarafından iktisap edilip terekesine dahil olup olmadığının, karşılıklılık ilkesinin ve yabancıya intikalde başka bir engelin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.