Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kusur Raporu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Avukatların, idari yargıda açtıkları tazminat davasında talep miktarını düşük tutmaları nedeniyle müvekkillerine verdikleri zarardan sorumlu olup olmadıkları ve avukatlık ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat davasının kısmen reddine karar verilmesi sebebiyle, davalılar lehine hükmedilecek avukatlık ücretinin davacılar lehine hükmedilen ücreti geçemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin bozmaya uyma kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararında belirtilen hususlara uygun hareket etmesi, bozma ile kesinleşen hususların karşı taraf lehine kazanılmış hak teşkil etmesi, avukatlık ücretinin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ve ıslah hakkının yargılamada bir kez kullanılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uyma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin maddi olay tespiti ve fiilin hukuka aykırılığı hususunda hukuk hakimini bağlayacağı, davalı şirketin kusurlu olduğu, kusur raporundaki kusur oranlarının ve hükmedilen manevi tazminat miktarının yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirkete ait elektrik hattına teması neticesinde yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin kusursuz sorumluluğu altında olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin belirlediği kusur oranlarının ve hükmedilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına ve davacının maluliyet oranına göre uygun olduğu değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının elektrik akımına kapılarak yaralanması nedeniyle açtığı tazminat davasında, davacı anne ve babasının kusurunun bulunmasının tazminat miktarına etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün uğradığı zararda anne ve babanın kusurunun bulunmasının, davalıların ödeyeceği tazminat miktarının indirilmesini gerektirmeyeceği ve bu nedenle mahkemenin davacı anne ve babasının kusur oranını gözeterek tazminat miktarında indirim yapmasının hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Desteğin elektrik akımına kapılarak ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin miktarı ve davalının sorumluluğunun kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı elektrik dağıtım şirketinin kusursuz sorumluluğu altında meydana gelen olayda, ölenin kusurunun da nazara alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının da taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüp gaz patlaması sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmalardan kaynaklanan manevi tazminat davasında, görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulup kurulamayacağı ve bağlantılı dosyaların birleştirilip birleştirilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsiz mahkemece yapılan yargılamada alınan raporun hükme esas alınamayacağı, görevsizlik kararı sonrası derdest olan maddi tazminat davasının sonucunun manevi tazminat davasını etkileyeceği ve iki dava arasında bağlantı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin maddi tazminat davasını bekletici mesele yapmaması veya davaları birleştirmemesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan rücuan alacak davasında, davanın açılmasından sonra davalı işverenin kuruma ödeme yapması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeterli gerekçeyi içerip içermediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, Özel Daire'nin, uygulanacak yasal düzenlemenin tespiti, kusur raporu alınması, tazmin miktarının belirlenmesi ve faiz istemi gibi önemli hususlardaki bozma gerekçelerine karşı yeterli ve detaylı bir gerekçe sunmadığı, direnme kararında hangi hususlara dayandığını açıklamadığı, Anayasa'nın 141. maddesi ile HUMK'nun 388. ve 429. maddelerine aykırı davrandığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin işverenden manevi tazminat isteminde işverenin sorumluluğunun olup olmadığı ve illiyet bağının kesilip kesilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğu, işverenin alması gereken önlemlerin ve üçüncü kişi pilotun ağır kusurunun bulunup bulunmadığının yeterince araştırılmadığı, dolayısıyla illiyet bağının kesildiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Manevi tazminat davasında, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti için yerel mahkemece araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işverenin kusuru nedeniyle çalıştığı işyerinde kurşun zehirlenmesine maruz kaldığı ve bunun sonucu olarak da manevi zararının oluştuğu; işçinin manevi tazminata hak kazanabilmesi için işverenin işçisini gözetme borcuna aykırı davranması nedeniyle hastalanması ve bu nedenle bir süre raporlu kalmasının yeterli olduğu, ayrıca hastalığın meslek hastalığı olduğunun tespitine yönelik bir karar alınmasının gerekli olmadığı ve bu nedenle de yerel mahkemece manevi tazminat için meslek hastalığının tespiti yönünde dava açılması için kesin süre verilmesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Meslek hastalığı nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun işverene rücu davasında, dava dışı sigortalıda meydana gelen meslek hastalığı nedeniyle kaçınılmazlık olgusunun değerlendirildiği kusur raporunun 32 yıl formülü esaslarına uygun olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre yeniden kusur bilirkişi raporu alınmasına gerek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yer altı kömür madeni işyerlerindeki çalışma koşullarının tümüyle kontrol altına alınamayacağı ve 32 yıllık bir çalışma süresi sonunda meslek hastalığı üzerinde belirli oranda kaçınılmazlığın etkili olacağı kabulünden hareketle düzenlenen 32 yıl formülünün, hükme esas alınan raporda usulüne uygun olarak uygulandığı ve davalı işverene atfedilecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının açtığı tazminat davasında, düzenlenen kusur raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı ve davacı işçiye de kusur verilip verilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş kazalarında işverenin iş güvenliği mevzuatına uygun hareket edip etmediğinin ve işçinin de iş güvenliği talimatlarına uyup uymadığının tespit edilerek kusur oranının belirlenmesi gerektiği, somut olayda ise kusur raporunda bu hususların değerlendirilmediği, davacı işçinin iş kazasının oluşumundaki kusur ihtimalinin gözardı edildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve Özel Daire bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.