Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maaş Haczi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borç nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle kesilen bedelin iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmesi ve eklerinde yer alan, borcun ödenmemesi halinde emekli maaşından kesinti yapılmasını kabul ettiğine ve bu kabulün hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığına dair yerleşik içtihatlar gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacının maaş hesabından kredi borcu için yapılan kesintilerin haksız olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi uyarınca, hacizli olmayan gelirler için dahi borçlunun muvafakati ile takas ve mahsup yoluyla tahsilat yapılabileceği, davacının da kredi sözleşmelerinde bu yönde muvafakat verdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun muaccel hale gelmiş taksitlerinin maaşından kesilmesi yoluyla tahsili için konulan blokenin kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmelerinde ve ek taahhütnamelerde, borcunun emekli maaşından kesilmesine açıkça muvafakat etmesi ve bu hususun haksız şart veya hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamesi ile davacı şirketin, şirket çalışanının vergi borcundan dolayı sorumlu tutulup tutulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 71. ve 79. maddeleri uyarınca, davacı şirketin çalışanın maaşının haczedilebilir kısmını Vergi Dairesine göndermemesi nedeniyle borçlu sayıldığı, ancak borcun tamamından değil, yalnızca haczedilebilir kısımdan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle kesilen bedelin iadesi talebinin hukuki dayanağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi ve İİK'nın 83/a maddesi birlikte değerlendirildiğinde, tüketici kredisi sözleşmesinde borçlunun maaşına bloke konulmasına ilişkin verdiği muvafakatin geçerli olduğu, bu muvafakatin haksız şart oluşturmadığı ve bankanın sözleşmeye dayanarak yaptığı işlemin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinde, borçlunun maaş hesabına bloke konulması ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı SGK Kanunu'nun 93. maddesindeki haciz yasağına rağmen, borçlunun açık muvafakati ile maaş hesabına bloke konulması ve maaşından kesinti yapılmasının mümkün olduğu, bu durumda sözleşme hükmünün haksız şart sayılamayacağı ve tüketicinin sözleşmeye aykırı davranamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararını kaldıran istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun maaş ve diğer ödemelerine konulan haczin kapsamı ve hacze muvafakatin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun İcra İflas Kanunu'nun 83/a maddesi uyarınca maaşının dörtte birinin ve diğer ödemelerin tamamının haczine muvafakat etmesi geçerli sayılarak, haczedilebilir tutarların tespiti ve hacze muvafakatin dikkate alınmaması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin maaş hesabına konulan hacizlerin sırası ve miktarına ilişkin şikayet üzerine verilen yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, yerel mahkemenin direnme kararının niteliği ve temyiz incelemesinin hangi merci tarafından yapılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra verdiği kararın, ilk kararda bulunmayan gerekçelere dayanması ve yeni bir hüküm niteliğinde olması nedeniyle direnme kararı olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu değil, Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının kefil olduğu kredi borcu nedeniyle davacının maaş hesabına koyduğu blokenin kaldırılması ve haksız tahsil edilen paranın iadesi (istirdat) talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının maaş hesabının tamamına bloke koymasının İİK m.83 hükmüne aykırı olduğu ve haksız yere tahsil edilen paranın iade edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, muvazaa nedeniyle açılan bir iptal davası mı yoksa sıra cetvelinin iptali davası mı olduğu ve buna bağlı olarak borçlunun davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının açıkça sıra cetveline itiraz davası açtığını belirtmesi ve davanın maaş haczi sırasına ilişkin olması gözetilerek, davanın İİK hükümleri kapsamında muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada taraf olarak yer almasına gerek olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi borcunu ödeyemeyen davacının maaşından icra yoluyla kesinti yapılıyor olmasına rağmen, banka tarafından bu kesinti dışında maaş hesabı üzerinden kredi hesabına ayrıca para aktarılmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlunun maaşının kanunda öngörülen miktardan fazlasının kesilmesi için talimat veya muvafakatinin bulunmaması ve taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt halinde bankaya tanıdığı mahsup yetkisini düzenleyen maddesinin İİK m.83/a gereğince geçersiz olması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.