Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mahkeme İçi İkrar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi sebebiyle işverenden talep ettiği işçilik alacaklarının belirlenmesi ve davacının daha önceki bir davada tanık olarak verdiği ifadelerin, kendi davasındaki talepleriyle çelişip çelişmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önceki bir davada tanık olarak verdiği ifadelerin, işçilik alacakları davasındaki talepleriyle çeliştiği ve mahkemenin davacının bu çelişkili ifadelerini dikkate alarak davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının hafta tatili ücretlerinin hesabında, tanık beyanı ile mahkemedeki beyanının çelişkili olması nedeniyle ödenecek ücret miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki bir davada tanık olarak verdiği beyanda, ayda bir hafta tatili çalıştığını beyan ettiği, bu beyanın mahkeme içi ikrar olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davacının hafta tatili alacağının bu ikrar doğrultusunda hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin bozma ilamına uyma kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı denizcinin fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, mahkemenin davacının kendi beyanıyla çelişen fazla mesai hesabı yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının başka bir davada tanık olarak verdiği beyanda aylık 80 saate kadar fazla mesai ücretinin ödendiğini beyan etmesine rağmen, mahkemenin daha yüksek saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplaması ve davacının bu beyanının mahkeme içi ikrar olarak değerlendirilmemesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümlerin bulunmaması nedeniyle davacı tarafından açılan katılma alacağı davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejimi tasfiyesinden feragat ettikleri ve boşanma davası esnasında bu hususta bir talepte bulunmadıkları mahkeme içi ikrar niteliğinde olup kesin delil sayılacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında edinilmiş mallara ilişkin talepte bulunmayan davacının, sonradan açtığı mal rejiminin tasfiyesi davasında mahkeme içi ikrar, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma davasında edinilmiş mallara ilişkin talepte bulunmamasının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu ve bu ikrara rağmen dava açmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ederek hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejimi ve ziynet eşyalarına ilişkin herhangi bir hak ve alacak talebinden feragat edildiği beyan edildikten sonra, davacının katılma alacağı davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma davasındaki “mal rejimi ve ziynet eşyası da dahil olmak üzere herhangi bir kişisel hak ve alacağımız kalmamıştır” şeklindeki beyanının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu ve bu ikrar ile katılma alacağından da feragat ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesinden feragat edildiğine dair ibare yer almasına rağmen, sonradan açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde ve boşanma davası duruşmasında yaptıkları açıklamalar ile mal rejiminin tasfiyesinden feragat ettikleri, bu feragatin mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu ve tarafları bağladığı, bu nedenle sonradan açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine karar verilmesinin doğru olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Düğünde takılan 160 TL'nin ziynet alacağına dahil edilip edilmeyeceği ve davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Düğünde takılan 160 TL'nin ev alınırken kullanıldığına dair ispat bulunmaması ve davalının yargılama aşamasında avukatla temsil edilmiş olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve davacıların başka bir dava dosyasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar niteliğinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların başka dava dosyasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar olarak kabul edilemeyeceği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalıların satış işleminde vekalet verenlere yapılan ödemeyi veya taksim sözleşmesini kanıtlayamadıkları gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında, boşanma protokolünde yer alan mal rejimi anlaşmasının, mahkeme kararında açıkça yer almaması ve protokolün mahkemece onaylanmamasının, mal rejiminden kaynaklanan taleplerin istenmesine engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının boşanma davasında sunduğu protokol ve beyanlarının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, bu ikrarın kesin delil sayılacağı, davacının sonradan açtığı davada protokol hükümlerine aykırı talepte bulunmasının dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasından bağımsız olarak açılan ziynet eşyalarının iadesi davasında, davalının davacıya ait ziynet eşyalarını bozdurduğunu kabul etmesine rağmen, bunların bedelinin ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının mahkeme huzurunda davacıya ait altınları bozdurduğunu ikrar etmesi ve altınların davacının rızasıyla bozdurulup bedeliyle başka eşya alındığını ispatlayamaması, davacının yemin teklif hakkının ihlal edilmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.