Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maktu Vekâlet Ücreti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İmar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen taşınmaz paylarının karşılığının artırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulamanın tapuda tescil tarihi esas alınarak emsal karşılaştırması ile belirlenen bedelin, dava tarihine kadar Yİ-ÜFE ile güncellenerek hesaplanması ve 6745 sayılı Kanun'un geçici 12. maddesi gereğince maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında eğitim alanına ayrılması ve makul sürede işlem tesis edilmemesi nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği, bedel tespitinde emsal kararlar ve taşınmazın özellikleri gözetilerek hükmedilen bedelin uygun olduğu, ancak hükmedilen nispi vekâlet ücretinin maktu vekâlet ücreti olarak düzeltilmesi gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davadan feragat üzerine davalı yararına hükmedilen vekâlet ücretinin nispi mi yoksa maktu mu olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada, davacıların davadan feragat etmesi üzerine davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddenin 3. fıkrası ve Yargıtay'ın yerleşik uygulaması uyarınca maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla, taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu arsa niteliğindeki taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da imar planında lise alanı olarak ayrılması nedeniyle hukuki el atma gerçekleştiği ve taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükmedilen nispi vekâlet ücreti yerine maktu vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra, ancak yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödeme ile biten icra takibinde, iptal kararıyla maktu vekâlet ücreti uygulaması kalktıktan sonra, icra vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanıp hesaplanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihe kadar iptal edilen kuralın uygulanması gerektiği gözetilerek, icra takibinin maktu vekâlet ücreti uygulaması varken bitmiş olması nedeniyle, sonradan nispi vekâlet ücreti hesaplanarak borçluya gönderilen muhtıranın iptali gerektiği, bu nedenle mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle açılan davada, davacı vekilinin davadan feragati üzerine vekâlet ücretinin miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki el atma nedeniyle açılan davalarda maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının doğru belirlenip belirlenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davanın açıldığı tarihte haklı olması nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmakla birlikte, talep edilen tutarın maktu vekâlet ücretinin altında olması sebebiyle hükmedilen vekâlet ücretinin bu tutar ile sınırlı olması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, davacı tarafın istinaf aşamasında davadan feragat etmesi üzerine, davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının doğru belirlenip belirlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki el atma nedeniyle açılan davalarda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na 7421 sayılı Kanun ile eklenen Ek Madde 4/3 hükmü ve Yargıtay uygulaması uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamulaştırılan taşınmaza ilişkin geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının geri alım hakkını kullanamaması nedeniyle zararının tazmin edilmesi gerektiği kabul edilmekle birlikte, 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, hükmedilen tazminat bedeli, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da imar planındaki düzenleme nedeniyle hukuki el atma gerçekleştiği, tazminat bedelinin doğru hesaplandığı, ancak maktu harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının harç hükmü düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.