Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mal Beyanı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıların, ... şehrinde sosyal yardım almak için yaptıkları başvuruda Türkiye'deki mal varlıklarını bildirmedikleri iddiasıyla, haksız alınan sosyal yardım ödemelerinin iadesi istenmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların Türkiye'deki mal varlıklarının, ... ... ve Sosyal Yardım Kanunu'nda öngörülen yardım alma sınırını aştığı ve davalıların bu mal varlıklarını beyan etme yükümlülüklerini ihlal ettikleri gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ... hakkında davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasında, mahkemenin davacının icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki “Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim” şeklindeki beyanı değerlendirip değerlendirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uymak suretiyle davacının icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki ifadesini değerlendirerek verdiği karar, direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesindeki "Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim" şeklindeki ifadesinin borç ikrarı sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun İİK 74. maddesi gereği mal beyanında bulunma zorunluluğu ve beyanında borcunu ödeme şeklini belirtmesi gerektiği, davacının bu zorunluluk nedeniyle söz konusu ifadeyi kullandığı ve bu ifadenin açık ve net bir borç ikrarı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 6. bendine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği ve borçlunun ödeme emrinin iptali için hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrinde, itirazın reddi halinde üç gün içinde mal beyanında bulunma yükümlülüğüne ilişkin ihtarın bulunmamasının borçluyu bu yükümlülükten kurtarması ve dolayısıyla borçlunun ödeme emrinin iptali için hukuki yararının olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız icra takibi nedeniyle ödenen paranın iadesine ilişkin açılan davada hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, icra takibine karşı süresinde itiraz etmemesi ve mal beyanında bulunmaması nedeniyle manevi zararın oluşumunda kısmen kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilen mallar üzerinde davacının istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait işyerinde bulunan ve borçlunun mal beyanında kendisine ait olduğunu belirttiği malların haczedilmesi üzerine, davacının istihkak davası açması ve mahkemenin, haciz tutanağını düzenleyen icra memuru ile hacizde hazır bulunanların dinlenmesi ve davacı ile borçlunun babası arasındaki ortaklığın sona ermesiyle malların davacıya geçtiği hususunun değerlendirilerek sonucuna göre karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu adının sehven yanlış yazılması nedeniyle yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra takibinde mal beyanında bulunarak takibi kabullenmiş olması ve sehven yanlış yazılan adının düzeltilmesi talebinin daha sonra yapılmış olması gözetilerek yerel mahkemenin şikayeti kabulüne ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, imzasının sahte olduğu iddia edilen bir kredi sözleşmesine dayanarak başlatılan icra takibine karşı açtığı menfi tespit davasında, davacının icra dosyasına verdiği mal beyanı dilekçesindeki ikrarının borcu kabul anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının icra takibinden sonra verdiği mal beyanında krediyi aldığını ve imkanı olduğunda ödeyeceğini beyan etmesi, ihtiyati haciz veya benzeri bir baskı altında olmadığı gözetilerek borcun ikrarı olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen haksız mal edinme suçundan beraatine ve nüfuz ticareti suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız mal edinme suçuna ilişkin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması ve iddianamede belirtilen suç tarihlerinin kapsam dışında bırakılarak eksik araştırma yapılması nedeniyle, yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. Katılan vekilinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin temyiz başvurusunun itiraz olarak kabulüyle, bu konudaki incelemenin ise Yargıtay ilgili dairesine bırakılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticareti usulüne aykırı terk etme suçundan sanık şirket yetkilileri yerine tüzel kişilik hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve şirketin fiilen ticareti terk edip etmediği hususunda yeterli araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi ve eklerinden sanık şirket yetkililerinin kimliklerinin anlaşılabilmesi ve İİK m. 345 uyarınca limited şirket yetkililerinin de ticareti usulüne aykırı terk etme suçunun faili olabileceği, ayrıca ticareti terk suçunun oluşabilmesi için fiili terk eyleminin tespiti amacıyla zabıta araştırması ve vergi mükellefiyet durumunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.