Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Menfi Zarar”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından istihdam edileceği güvencesiyle yaptığı masraflar ve eğitimlerden dolayı oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini ile ücret ve prim alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin niyet mektubu ve taraflar arasındaki yazışmaların davacı tarafta sözleşmenin kurulacağına dair güven oluşturduğu, ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün davacının pilot lisans validasyon talebini reddetmesi nedeniyle taraflar arasında geçerli bir sözleşme kurulamadığı ve bu nedenle davacının sözleşmenin kurulmamasından kaynaklanan menfi zararlarının bulunduğu, diğer taraftan fiili çalışma gerçekleştiğinden davacının ücret alacağına hak kazandığı, ancak davacının aldığı eğitimlerin mesleki gelişimine katkı sağladığı gözetilerek davalının eğitim masraflarının sadece yarısından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sözleşmeden kaynaklanan menfi zararın tazmini davasında yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yerleşim yeri mahkemesinde dava açarak yetki seçimlik hakkını kullandığı ve davalı tarafın da süresinde yetki itirazında bulunduğu gözetilerek İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüklenicinin payına düşen henüz inşa edilmemiş dairenin alacağın temliki yoluyla satın alınmasına rağmen dairenin teslim edilmemesi sebebiyle alıcının açtığı tazminat davasında, arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği ve alıcının talep edebileceği tazminatın kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının arsa sahipleri ile doğrudan bir sözleşmesi bulunmadığı, alacağın temliki sözleşmesinin tarafı olmadıkları ve ödemelerin arsa sahiplerine yapılmadığı gözetilerek arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceğine, ayrıca davacının geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle menfi zarar talebinde bulunabileceği ve taşınmazın ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini isteyebileceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve bağlı kredi sözleşmesinin feshi, yapılan ödemelerin iadesi, borçlu olunmadığının tespiti ve menfi zararların tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya kullandırılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğu ve bankanın sorumluluğunun sadece kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına, bölge adliye mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine konu aracın davalıların kullanımındayken zarar görmesi nedeniyle, kiralayanın kiralayandan menfi zararın tahsilini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, davalıların kusuru ve oluşan zararı ispatlayamadığı, dava konusu araç üzerinde keşif yapılamaması ve dosya kapsamı da gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tamamlanmayan inşaat projesinde daire satın alan davacının, satıcı ve belediyeye karşı tapu iptal tescil ve bedel iadesi ile tazminat talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun açık ve anlaşılır olması ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca belediyenin güven sorumluluğu teorisine göre diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulabileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Feshedilen bir mal alım sözleşmesi nedeniyle oluşan menfi zararın tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Denetime elverişli bilirkişi raporu ve dosya kapsamına uygun diğer delillerle davacının zararının tespit edildiği, ilk ihalenin feshinden ikinci ihaleye kadar geçen sürenin makul olduğu ve ikinci ihalede rekabet ortamının sağlandığı, ayrıca hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıya yapılan ödemelerin eksik iadesi üzerine, eksik ödenen tutar ile menfi zararın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki ön ödemeli konut satış sözleşmesinde, satıcının taahhüt ettiği teslim tarihine uymaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu kapsamda yapılan kesintilerin iadesine ve menfi zararın tazminine karar verilmesinin yerinde olduğu, ayrıca kararda sehven TL olarak belirtilen cezai şart tutarının USD olarak düzeltilmesinin mümkün bir maddi hata olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında yapılan harcama ve masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan ve geçersiz sözleşme kapsamında yapılan masraflara ilişkin tüm belgelerin değerlendirilmemesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış sözleşmesinin davalı tarafından yerine getirilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Harici taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçersizliği sebebiyle, tarafların sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre birbirlerinden verdiklerini talep edebilecekleri gözetilerek, davacının menfi zarar talebinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan peşinatın iadesi ve sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin TMK m.706, TBK m.237 ve Tapu Kanunu m.26 gereğince geçersiz olması nedeniyle davacının ödediği peşinatı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceği, geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyeceği gözetilerek davalı-karşı davacının temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satımı vaad edilen bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili mümkün olmadığından, sözleşmeden haklı nedenle dönülerek denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ödenen bedellerin ve menfi zararın davalıdan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları, kararda belirtilen gerekçeler, bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimi ile hüküm kurmaya elverişli olması, istinaf dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların temyiz sebebi yapılamayacağı ve taşınmazın keşif tarihi itibariyle teslim şartlarını haiz olmadığının belirlenmesi gözetilerek davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.