Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nakil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafça yapılan görevlendirmenin iptaline ilişkin dava açmakta hukuki yararın bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nakil işleminin iptali davasında, işlemin iptaline karar verilemese dahi, hukuki yararın varlığı halinde işlemin hukuka aykırılığının tespiti yoluna gidilebileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin hukuki yarar yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun ile başka bir kuruma nakledilen işçinin, nakil sonrası dönemde hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı ve bu sözleşmeye göre ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının nakil sonrası dönemde yetkili sendika belirlenene kadar 2011 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü hükümlerinden yararlanması gerektiği, bu dönem sonrasında ise yetkili sendika ile yapılan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği, zamanaşımına uğramayan ve davacı lehine noksan ödeme yapılan döneme ilişkin ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davacıya ödenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun gereği kurumlar arası nakli yapılan işçinin intibakının, ücretinin ve yararlanacağı toplu iş sözleşmesinin doğru belirlenip belirlenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 10. fıkrası uyarınca, nakledilen işçinin ücret ve diğer malî haklarının, nakil tarihinde tabi olduğu toplu iş sözleşmesine göre belirleneceği, yeni toplu iş sözleşmenin imza tarihinden itibaren yeni sözleşmeden yararlanılacağı, ayrıca arabuluculuk son tutanağından sonra muaccel olan alacaklar yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının başka bir kuruma nakli sonrası, önceki kurumundaki toplu iş sözleşmesinden ne kadar süreyle yararlanabileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin onuncu fıkrası uyarınca, nakledilen işçinin yeni işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar eski toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edeceği, sendika üyeliğinin devamı veya işkolunun değişmesinin bu haktan faydalanmaya engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, davacının yeni toplu iş sözleşmesinin imza tarihine kadar eski toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının başka bir kurumdan naklen atanarak çalışmaya başladığı davalı kurumda, ücretinin hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği ve buna bağlı olarak fark alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında davacının 4. ve 5. Dönem Toplu İş Sözleşmelerinden yararlanamayacağı ve taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece bu hususlara aykırı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında başka bir kamu kurumuna geçen işçinin, önceki çalışmasının yeni kurumdaki ücret ve diğer haklarının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna bağlı ücret farkı taleplerinin hukuki dayanağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özelleştirilen kuruluştan yeni kamu kurumuna naklen değil, 4416 sayılı Yönetmeliğin geçici 2. maddesi ve ilgili toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ilk defa işe alınan işçi statüsünde işe başladığı, dolayısıyla önceki çalışma süresinin ücret ve diğer haklarının hesabında dikkate alınmasının yasal dayanağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonucu başka bir kuruma nakledilen davacının, nakil öncesi çalıştığı kurumda uygulanan ek ödemelerin, nakil sonrası ücretine dahil edilip edilmeyeceği noktasında çıkan alacak davası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 406 sayılı Kanun'un Ek 29. maddesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi gereğince, kamu görevlilerine yapılan genel artışlardan yararlanma hakkı bulunsa da 375 sayılı KHK'nın Ek 3. maddesindeki ek ödemelerin tüm kamu personelini kapsamayan özel bir düzenleme olduğu ve davacıya naklen çalıştığı dönemde ödenen ikramiye ve ilave tediye gibi ücretlerin 4046 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca nakil sonrası ücretine dahil edilemeyeceği değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının eski işvereni olan davalı idareye karşı, mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı dönemden kaynaklanan ve kadroya geçirildikten sonra ödenmeyen ücret farkı, fazla mesai ücreti, yıpranma primi, akdi ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarından davalının sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu alacakları için sorumlu olan işverenden, dava tarihinde farklı bir kuruma nakledilmiş olması ve davalı idarenin artık bu alacaklardan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi statüsünde çalışan davacının, görev yerinin değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin görev yerinin belirlenmesinin işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu ve mevzuatta işçiye, görev yerinin değiştirilmesini talep etme ve işvereni bu konuda zorlama hakkı veren bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, başka bir kuruma nakledildikten sonra, eski kurumundaki toplu iş sözleşmesinden ne zamana kadar yararlanabileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin onuncu fıkrası uyarınca, davacının nakledildiği kurumda yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar eski toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, yeni toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin geriye etkili olsa dahi bu durumun davacının eski toplu iş sözleşmesinden yararlanma süresini etkilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen bir işyerinden kamu kurumuna geçen işçinin, önceki işyerindeki çalışma süresinin ücret ve diğer haklarının hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özelleştirme kapsamında nakledilmeyip kamu kurumuna ilk defa işe alınan işçi statüsünde işe başladığı, bu nedenle önceki çalışma süresinin ücret ve diğer haklarının hesabında dikkate alınamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararını kaldıran istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen bir kuruluştan sonra kamu kurumunda çalışmaya başlayan işçinin, önceki çalışma süresinin yeni kurumdaki ücret ve diğer haklarının belirlenmesinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının özelleştirme sonrasında kamu kurumuna naklen değil, ilk defa işe alınan işçi statüsünde işe başladığı, işe giriş ücretinin kanun, yönetmelik ve toplu iş sözleşmesine uygun olarak belirlendiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.