Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nitelikli Zimmet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıların davacı şirkete ait işletmelerde yöneticilik yaptıkları dönemde gerçekleştirdikleri usulsüz eylemler nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların sahte ve yanıltıcı faturalar kullanarak davacı şirketi zarara uğrattıkları, bu eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı vergi, gecikme zammı ve kaçakçılık cezası tutarındaki zararın davalılardan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçilerden, sahte fatura kullanımı nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili için açılan birleşen davada zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve bu suça ilişkin ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, birleşen davanın açıldığı tarihte bu sürenin henüz dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin, eksik inceleme ile davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli zimmet suçunun sabit olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararında usul ve yasaya uygun direnme gerekçeleri gösterilmemesi ve bozmaya neden uyulmadığının açıklanmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve lehte temyiz edilen kararda, suçun nitelikli zimmet olarak kabul edilmesi halinde hükmün düzeltilerek mi yoksa bozularak mı onanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, TCK'nın 247/2. maddesinde düzenlenen nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, ancak lehte temyiz bulunan dosyada suç vasfının tespitinde hataya düşüldüğünün belirlenmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden aleyhe değiştirme yasağı saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankacılık zimmeti suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, suçun basit mi yoksa nitelikli zimmet mi olduğu ve değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı zimmet eylemlerinde müşteri adına sahte imza kullanarak hileli davranışta bulunup bulunmadığının ve bu hilenin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye elverişli olup olmadığının, mudi imzası ile karşılaştırma ve gerekirse grafoloji uzmanından görüş alınarak tespit edilmesi gerektiği, ayrıca suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü gözetilerek değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların kooperatifte gerçekleştirdikleri eylemlerin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve basit zimmet suçunu oluşturması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kooperatif yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi sıfatlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin, sahte belge düzenleme, gerçek dışı ödemeler yapma, kooperatif gelirlerini zimmetlerine geçirme gibi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve bu eylemlerin açığa çıkmasının daire dışı araştırmalarla mümkün olduğu gözetilerek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli zimmet suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda sanığın zimmet suçunu işlediğine dair yeterli delil elde edildiği, yargılama sürecinde gerekli araştırmaların yapıldığı ve usul hükümlerine aykırılık bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa kullanma zimmeti mi oluşturduğu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 3628 sayılı Kanun'un 17. ve 18. maddeleri uyarınca davaya katılma hakkının bulunduğu, ancak bu hakkın kendisine tanınmadığı ve yargılama sürecinde davadan haberdar edilmediği gözetilerek, Bakanlığın davaya katılıp katılmayacağına karar verebilmesi ve olası bir temyiz hakkını kullanabilmesi için dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın bankadan zimmetine para geçirdiği eyleminin basit zimmet suçunu mu yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın zimmet eylemini gizlemek için gerçekleştirdiği işlemlerin, basit bir denetimle ortaya çıkarılabilecek nitelikte olması ve kullanılan yöntemlerin hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, eylemin basit zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankacılık zimmeti suçundan sanık hakkında verilen hükme karşı yapılan temyiz üzerine, bozma kararına rağmen yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, eylemlerin nitelikli mi yoksa basit zimmet suçunu mu oluşturduğuna dair yeterli inceleme yapmadan ve uygulamada yerleşik kriterlere uygun bir bilirkişi raporuna dayanmadan direnme kararı vermesi bozma kararının gereğini yerine getirmemesi olarak değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve sanık ... ...'in eylemine iştirak şeklinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın mudilerden gerekmediği halde temdit işlemi için gerekli olduğunu söyleyerek tediye fişleri imzalatıp paraları çekmesinin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye yönelik hileli davranış olarak nitelendirilmesi ve sanık ... ...'in banka çalışanı olmaması sebebiyle asli fail olarak değil, azmettiren veya yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğu ve katılan vekilinin duruşmalara katılmaması durumunda maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücreti takdir edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, müfettiş raporuna kısmen itiraz etmiş olması ve mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaması nedeniyle eylemlerinin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık mı suçunu oluşturduğunun tespiti için eksik araştırma yapıldığı ve katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesi durumunda vekilin duruşmalara katılıp katılmamasının vekalet ücretine hükmedilmesi için önem arz etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.