Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Objektif Özen”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı küçüğün cinsel istismar suçundan dolayı anne ve babasının ev başkanı sıfatıyla yasal gözetim ve özen görevini ihlal edip etmedikleri ve bu sebeple zarardan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı anne ve babanın, çocuklarının işlediği cinsel istismar suçunu engelleyemedikleri ve objektif özen yükümlülüklerini ihlal ettikleri gerekçesiyle, davacı küçük lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı sigorta şirketinin acentesi aracılığıyla yaptığı bireysel emeklilik sözleşmesi kapsamında ödediği primlerin, sistemden çıkmak istemesi üzerine iade edilmemesi nedeniyle açtığı alacak davasında, davalı şirket ve acentesinin sorumluluğunun kapsamı ve kusur oranlarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, acenteye ödeme yapmaması gerektiği konusunda uyarılara rağmen ödeme yapması ve ödemelerin kontrolünü sağlamaması nedeniyle kusurlu olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin de güven kurumu olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunduğu ve acentesinin tahsil ettiği bedelleri şirkete aktarmaması nedeniyle sorumlu olduğu gözetilerek, tarafların kusur oranlarının ve sorumluluk miktarlarının uzman bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tazminat davasında, bankanın yetkisiz vekil ile düzenlediği kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Banka'nın ağırlaştırılmış sorumluluğu gereği objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek yetkisiz vekil ile kredi sözleşmesi düzenlemesi ve davacının zararına neden olması gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının bankadaki parasının, nüfus cüzdanı ve hesap cüzdanının aynı evde kaldığı arkadaşı tarafından kullanılması suretiyle çekilmesi nedeniyle bankaya açtığı tazminat davasında, davacıya müterafik kusur yüklenip yüklenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların mevduatları sahteciliğe karşı koruma yükümlülüğü altında olmaları ve davacının içinde bulunduğu özel durum da değerlendirilerek davacıya müterafik kusur yüklenemeyeceği ve bankanın, çalışanlarının ihmali nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte imza ile keşide edilmiş çekin davalı banka tarafından ödenmesi nedeniyle, çek karnesini çaldıran davacıya müterafik kusur yüklenip yüklenemeyeceği ve kusur tespitinin kim tarafından yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, çek karnesinin çalındığı bilgisi verilmesine ve çeklerin sistem üzerinden iptal edilmesine rağmen sahte imzalı çeki ödemesi, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini gösterdiğinden ve davacının çeklerin çalınması olayında kusurlu davranışı bulunmadığından, davacının müterafik kusurundan söz edilemeyeceği ve bankanın sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankanın, davacı şirketin yetkisiz çalışanı tarafından gerçekleştirilen usulsüz kredi işlemleri nedeniyle oluşan zarardan sorumluluğunun kapsamı ve davacı şirketin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, kredi işlemlerinde objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve davacı şirketin de çalışanı üzerindeki denetim yükümlülüğünü ihlal ederek zararın oluşumuna katkıda bulunduğu, bu nedenle davacı şirketin müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kredi kartını rızasıyla kardeşine vermesi ve kartın daha sonra üçüncü bir kişi tarafından ele geçirilerek kullanılması sonucu oluşan zararda bankanın kusurunun ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi kartını kardeşine vermesinin sözleşmeye aykırı olmasına rağmen, bankanın davacının 700 TL üzeri harcamalarda bildirim talebini yerine getirmemesi ve bu ihmalin zararın artmasına sebebiyet vermesi, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ve hafif kusurundan dahi sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak kusur oranının belirlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru silahla yaralama eyleminin kasten yaralama mı yoksa bilinçli taksirle yaralama suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurla husumetinin bulunmaması, olay esnasında olumsuz bir durum yaşanmaması, tabancayı şaka yollu doğrulttuğu sırada ateş aldığına dair savunması ve mağduru kasten yaraladığına dair delil bulunmaması, ancak sanığın tabancayı mağdura doğrulttuğu sırada ateş alabileceğini ve mağdurun yaralanabileceğini öngörmesine rağmen objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bu neticenin meydana gelmesini engelleyememesi nedeniyle eylemin bilinçli taksirle yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacı eşin rızası olmadan aile konutu niteliğindeki taşınmazı ipotek ettirmesinden dolayı açılan ipoteğin kaldırılması davasında, taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve bankanın davacı eşin rızasını alıp almadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olduğu ve davalı bankanın, davacı eşin açık rızasını alma yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından kaybedilen poliçe nedeniyle davacının, poliçeyi kabul eden muhatabın iflası nedeniyle alacağını tahsil edememesi üzerine açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, bankanın tazmin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın poliçeyi kaybetmesi nedeniyle davacının alacağını tahsil etme imkanını kaybettiği, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve bu eyleminin hem borca aykırılık hem de haksız fiil teşkil ettiği, davacının iflas masasından tahsil edebileceği miktar düşüldükten sonra kalan kısım için bankanın tazmin sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının banka hesabından bilgisi ve rızası dışında yapılan para transferleri nedeniyle bankanın sorumluluğunun olup olmadığı ve varsa zararın miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imzalandığı Adli Tıp Kurumu raporuyla tespit edilen 10.000 TL ve 30.000 TL'lik havalelerde bankanın sorumluluğuna gidilemeyeceği, ancak 45.000 TL'lik havale yönünden bankanın objektif özen yükümlülüğünü ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.