Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Reçete Bedeli Kesintisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı eczanenin, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisine ilişkin borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının talep ettiği cezai şart bedelini aşarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak bu yanlışlığın düzeltilerek onanmasının mümkün olması gözetilerek, mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sigortalı adına düzenlenen reçetelerin arkasındaki imzaların sigortalı veya yakınına ait olmadığının tespiti nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisi işlemlerinden borçlu bulunulmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak ve gerekli incelemeyi yaparak hüküm kurduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczacı hakkında protokole aykırılık nedeniyle uygulanan cezai şart, reçete bedeli kesintisi ve sözleşmenin feshi işlemlerinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlaçların hasta yakınları tarafından yazdırılarak alındığının anlaşılması ve bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda inceleme yapılması gözetilerek, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczaneye, hastalardan ilaç ve muayene katılım paylarını tahsil etmediği gerekçesiyle uyguladığı yersiz ödenti, cezai şart, reçete bedeli kesintisi ve uyarı işlemlerinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 2016 yılı Eczane Protokolü'nün 4.3.6. maddesi ve tanık beyanları uyarınca, sadece bir hasta için katılım payı tahsil edilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle, davacı eczaneye uygulanan bir adet reçeteye ilişkin 500 TL cezai şart ve uyarı işlemi dışında diğer cezai şart, reçete bedeli kesintisi ve yersiz ödenti işlemlerinin yerinde olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai şart, sözleşme feshi ve reçete bedeli kesintisinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararında kesinleşen hususları (cezai şart ve sözleşme feshi) yeniden inceleyerek hüküm tesis etmesi ve davalının reçete bedeli kesintisine dair usuli kazanılmış hakkını ihlal etmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Huzurevi sakinleri adına düzenlenen reçetelerin ilaçlarının teslim edilmediği halde teslim edilmiş gibi sisteme girilmesi nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilaçların tesliminde gerekli özeni gösterme yükümlülüğünü ihlal ettiği, 2016 yılı protokolünün ilgili maddelerinin uygulanması gerektiği ve ilaçların hastalara teslim edilmediğinin tespit edilmesi gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eczaneye, usulsüz reçete kullanımı nedeniyle kesilen cezai şartın ve reçete bedeli kesintisinin iptali istemiyle açılan davada, uygulanacak protokol hükümlerinin ve cezai işlemin yerindeliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Eylemlerle ilgili 2016 yılında yürürlüğe giren protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının dava açmış olmasının 2016 protokolünün uygulanmasına ilişkin yazılı talebi sayılacağı, reçete arkasındaki imzanın hasta veya yakınına ait olmadığı ve ilacın onlara teslim edilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle davalı kurum tarafından cezai işlem uygulanmasının yerinde olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesinti işleminin haksız ve hukuka aykırı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, ilk kararında davacının kısmen borçlu olduğuna karar vermesi ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, mahkemenin bozma kararına rağmen davalının bu hakkını ihlal ederek davanın kabulüne karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eczaneye kesilen reçete bedeli kesintisi, cezai şart tahsili ve uyarı cezası işlemlerinin iptali talebiyle açtığı davanın, bölge adliye mahkemesi tarafından bozulmasına ilişkin temyiz incelemesinde, Yargıtay’ın bozma kararında yer alan maddi hataların düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın daha önce verdiği bozma kararında, usule ilişkin bazı maddi hataların bulunduğu ve bölge adliye mahkemesi kararının değil, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiği gözetilerek, Yargıtay'ın önceki bozma kararı düzeltilmiş ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalı adına düzenlenen reçetelerin arkasındaki imzaların sigortalı veya yakınına ait olmadığının tespiti nedeniyle uygulanan cezai şart ve reçete bedeli kesintisi işlemlerinden borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma ve incelemenin yeterliliği, hükme esas bilirkişi raporunun denetime elverişli olması ve lehe protokol hükmü uygulanması gerektiği itirazının ilk temyiz aşamasında ileri sürülmemiş olması gözetilerek davacı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.