Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rehnin Paraya Çevrilmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Araç alım satımına ilişkin olarak başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın iptali ile kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Araç satış sözleşmesinde bedelin tamamen ödendiğinin belirtilmesi, satış bedelinin tamamı için düzenlenen kapalı faturanın varlığı ve taraflar arasında düzenlenen rehin sözleşmesinin içeriği değerlendirilerek davacı-birleşen davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Araç alım satım sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenip ödenmediği, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın iptali ve kambiyo senetlerine mahsus takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile istirdat taleplerinin hukuki değerlendirmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Araç satış bedelinin tamamının ödendiğine dair araç satış sözleşmesi, kapalı fatura ve rehin sözleşmesinin içeriği birlikte değerlendirilerek yerel mahkemenin itirazın iptali davasının reddine ve menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararının, 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin gerekçesi çıkarılarak onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen aracın otopark ücretinden araç sahibinin sorumlu olup olmadığı ve otopark ücretinin miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın otoparkta kalmasına sebep olan takip işleminin hukuka aykırı olarak yenilenmesi nedeniyle araç sahibinin otopark ücretinden sorumlu tutulamayacağı, ancak taraflar arasında sözleşme olmasa dahi vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince otopark işletmecisinin ücret talep edebileceği, ücretin ise Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri gözetilerek belirleneceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden şirketin taşınmazının iflas masasına karşı cebri icra yoluyla satılmasının geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas masasına karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı ve iflasın hüküm ve sonuçlarının tüm alacaklıları bağlayacağı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotekle temin edilmiş bir kredi borcunda, alacaklının kefillere karşı hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de genel haciz yoluyla takip yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 45. maddesinin, alacaklının rehinle temin edilmiş bir alacağı için sadece rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğini öngörmesine rağmen, bu hükmün kefiller için geçerli olmadığı, kefillerin borçtan kurtulmak için rehinin paraya çevrilmesinden elde edilecek bedelin borcu karşılaması gerektiğini ileri sürebilecekleri ve alacaklının kefillere karşı genel haciz yoluyla da takip yapabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 01.07.2012 tarihinden önce başlayıp bu tarihten sonra sona eren deniz yolu taşımasından doğan hasara eski TTK mı yoksa yeni TTK mı uygulanacağı, buna göre gemi alacaklısı hakkı doğup doğmadığı ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma ilamına uygun şekilde 6103 sayılı Kanun'un 36. maddesini de değerlendirerek direnme kararı vermesi ve bozma kararında belirtilen hususları dikkate alarak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, asıl borçlu hakkında iflas ertelenmesi kararı verilmişken, ipotek veren üçüncü kişiye ait taşınmazın satılıp satılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 149. maddesi gereğince asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu ve iflas ertelenmesi kararının bu arkadaşlığın sonucu olarak ipotek veren üçüncü kişiyi de etkileyeceği, İİK 179/b maddesi uyarınca iflas ertelenmesi kararı verildikten sonra rehinli malın satılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpotekle teminat altına alınmış kefalet borcu nedeniyle, alacaklı tarafından öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan genel haciz yoluyla takip başlatılıp başlatılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet borcunun da ipotekle teminat altına alındığı ve İİK'nın 45. maddesi gereğince, ipotekle teminat altına alınmış borçlar için öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiği gözetilerek, genel haciz yoluyla başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının onanması bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, asıl borçlunun rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı ödemenin kendi kefalet borcundan mahsup edilmemesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl borçlunun rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı ödemenin, kefilin borcundan mahsup edilmesi gerektiği ve bu mahsup işlemi sonucu davacının hala borçlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, ipotekle teminat altına alınan alacağa ilişkin takibin nasıl yapılması gerektiği ve kefiller hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip şartının aranıp aranmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 45. maddesinin asıl borçlulara ilişkin bir düzenleme olduğu, kefillerin ise Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesi gereği borçlunun iflası veya ihtarın sonuçsuz kalması halinde doğrudan takip edilebileceği, ipotekle teminat altına alınan alacak olsa dahi bu kuralın geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalıların itirazlarını kısmen kabul eden direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.