Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sıfat Yokluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya karşı bir kısım davalarda vekil olarak temsil hizmeti veren davacıların, dava dışı bir avukat ile ortaklıklarının bozulması üzerine davalıdan vekalet ücreti alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet sözleşmesini dava dışı avukat ile akdettiği, davacılar ile dava dışı avukat arasındaki iç ilişkinin davalıyı ilgilendirmediği ve davalıya karşı bir sorumluluk doğurmadığı gözetilerek, davacıların vekalet ücreti isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın kooperatif hissesini devrettiği davalı aleyhine, mirasçılar tarafından açılan kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davalının davalı sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava tarihinden önce kooperatif üyeliğinden çıkarılmış olması nedeniyle davalı sıfatının bulunmadığı gözetilerek, hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki pay oranlarının düzeltilmesi talebinin hangi mahkemede ve kimlere karşı açılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki pay oranlarının düzeltilmesi talebinin mülkiyet uyuşmazlığı niteliğinde olduğu ve diğer paydaşlara husumet yöneltilerek açılması gereken bir dava ile çözümlenebileceği, davada yalnızca Tapu Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesinin usulüne uygun olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, daha önce alacağını temlik ettiği üçüncü kişinin açtığı ancak sıfat yokluğundan reddedilen davadan sonra, aynı alacak için başlattığı icra takibine dayalı itirazın iptali davasında zamanaşımı def'ine karşı TBK m. 158'deki altmış günlük ek süreden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın sıfat yokluğundan reddinin TBK m. 158’de sayılan hallerden olmadığı ve ilk davanın husumet yönünden reddinin zamanaşımını kesmediği gözetilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin hakim ortağının manipülatif işlemleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davalı olarak yanlış şirketin gösterilmesi sebebiyle HMK m. 124/3-4’e göre taraf değişikliği yapılıp yapılamayacağı ve davanın sıfat yokluğundan reddedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıyı hatalı göstermesinin maddi bir hatadan kaynaklandığı ve şirketler arasındaki ilişki ile unvan benzerliği nedeniyle kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, bu nedenle de HMK m.124/3-4’e göre taraf değişikliği talebinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın satışı ve kayyımın görevinin dava tarihinden önce sona ermesi nedeniyle davanın reddine mi yoksa davanın konusunun kalmadığına mı karar verilmesi gerektiği ve davalı lehine vekalet ücreti takdirinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihi itibariyle davacının dava açma hakkı bulunmadığından davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ve delillerin toplanmasına ilişkin tensip ara kararı gereği yerine getirildikten sonra davanın reddine karar verildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesinin uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin tespiti ve husumet yöneltilmesi konusunda yaşanan uyuşmazlık nedeniyle, sıfat yokluğu itirazı ile davanın reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tam olarak tespit edilememesi ve sözleşmenin tarafları arasında maddi bir hata/yanılgı bulunabileceği hususunda HMK 31 ve 124. maddeleri uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ve taraf değişikliğine izin verme yetkisine sahip olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketle arasında imzalandığını iddia ettiği eser sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin davada, davalı şirketin sözleşmenin tarafı olmadığı iddiasıyla husumet itirazında bulunması üzerine akdi ilişkinin ispatı ve davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı tarafından sunulan sözleşmelerin farklı kişiler adına düzenlenmiş olması ve davacı tarafından sunulan sözleşme aslının istenmemiş olması nedeniyle, HMK'nın 216/1. maddesi uyarınca davacıdan sözleşme aslının istenmesi ve HMK'nın 208. maddesi uyarınca sözleşmelerin geçerliliği, imzalar ve tarafların beyanları değerlendirilerek husumet konusunun açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâlet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada, taşınmaz satışını vekâleten gerçekleştiren davalı yönünden sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararından sonra yeni delil ve gerekçelere dayanarak verdiği karar, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, Hukuk Genel Kurulu dosyayı temyiz incelemesi için Özel Daireye göndermiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.