Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“SMK 5/1-b”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: "Konya Arabuluculuk+şekil" ibareli marka başvurusunun 45. sınıfta kısmen reddine ilişkin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, coğrafi yer adlarının tek başına tescil edilemeyeceği ancak ilave yapılması suretiyle marka tescilinin mümkün olduğu, "Konya" ibaresinin "arabuluculuk" ibaresi ile birlikte kullanılması nedeniyle 45. sınıfta tescil engeli bulunmadığı gerekçesiyle davayı kabulüne dair kararında, uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka tescil başvurusunun reddi üzerine, davacının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptalini istediği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın ayırt ediciliğinin bulunmaması ve SMK'nın 5/1-b ve c bentleri kapsamında mutlak ret engeline takılması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK), davacının marka tescil başvurusunu reddetmesi üzerine, davacı tarafından YİDK kararının iptali ve marka tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talebiyle açılan davada, marka ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Marka ibaresinin ilgili mal ve hizmetler bakımından tanımlayıcı nitelikte olduğu ve ayırt edicilik unsuru taşımadığı, kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırıldığına dair de delil bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka tescil başvurusunun reddine ilişkin kararını onayan istinaf mahkemesi kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaptığı marka başvurusunun SMK 5/1-b,c hükümleri gereğince 35. sınıf bir kısım hizmetler yönünden tescil edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın, bağımsız anlamları olan sözcüklerden oluşmasına rağmen, bütünsel olarak hizmetlerin kaynağını göstermeye elverişli ayırt edici bir nitelik kazandığı ve tüketiciler nezdinde "hepsi" ibaresinin davacı ile özdeşleştiği gözetilerek, marka başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının iptaline ve markanın tesciline karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: "TAZE ÜZÜM" ibaresinin 33. sınıfta yer alan mallarda marka olarak tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: "TAZE ÜZÜM" ibaresinin, 33. sınıfta yer alan alkollü içecekler için ayırt edici niteliğe sahip olmadığı ve kullanım yoluyla da ayırt edicilik kazandığının ispatlanamadığı gözetilerek, marka tescil başvurusunun reddine dair Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararını onayan ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK), başvurusu yapılan markanın coğrafi bir yer adı olması nedeniyle reddi kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Coğrafi yer adlarının tek başına marka olarak tescil edilemeyeceği ve marka başvurusunda yapılan küçük değişikliklerin ayırt edicilik oluşturmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.