Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satış Protokolü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya karşı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlik yoluyla devraldığını iddia ettiği alacağın dayanağı olan 25.12.2008 tarihli satış protokolünün hangi taşınmaz için düzenlendiğinin ispatlanamaması, davalının ise söz konusu protokolün başka bir taşınmaz için düzenlendiğini ve bu taşınmazın da temlik eden adına tescil edildiğini beyan etmesi ve dosyadaki diğer delillerden davacının temlik aldığı iddia edilen alacağı ispatlayamadığının anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği içerisinde satın alınan ve satış bedelinin ödemesi boşanma tarihinden sonraya sarkmış taşınmazı, davacının boşanma protokolü ile eski eşine bırakması ve borç miktarına ilişkin itirazın istinaf aşamasında ileri sürülmemiş olması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespiti davasının reddine ve icra takibinin devamına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan taşınmaz devrinin, gerçekte icrai satışı önlemek amacıyla teminat olarak mı yapıldığı yoksa gerçek bir satış mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması, satış bedelinin tamamının ödendiğinin ispatlanamaması ve taraflar arasında imzalanan “Gayrimenkul Satış Protokolü” başlıklı belgenin inançlı işlem niteliğinde olduğu gözetilerek, davacının borcunu mahkeme veznesine depo etmesi üzerine tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası nedeniyle mirasçılar tarafından açılan tazminat davasında, davacıların muvazaalı işlemin tarafı olup olmadığı ve tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, muvazaalı işlemin tarafı olmadıkları ve 15/06/2016 tarihli satış protokolünün davacılar aleyhine delil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıdan satın aldığını iddia ettiği dairenin tapusunun davalı adına kayıtlı olması sebebiyle tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile davacı arasında imzalanan adi yazılı satış protokolünün geçerli olduğu, davalı arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme uyarınca dava konusu dairenin davacıya satılmış olduğu ve davalıların aksini ispatlayacak aynı kuvvette delil sunamadıkları gözetilerek mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satımı nedeniyle eksik kalan bedelin, satıma aracılık ettiği iddia edilenlerden tahsili istemine ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, iddia ettikleri barter çeki alacağının varlığını ve davalıların bu konudaki sorumluluğunu ispatlayamamaları, dayandıkları satış yetkisi protokolünde taraf olmamaları ve dava dışı şirketten tahsilat yapıldığına dair iddialarını ispat edememeleri gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.