Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sicilden Terkin”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildikten sonra yapılan temyiz başvurusunun geçerliliği ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin temyiz başvurusunun, şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle yetkisiz kişi tarafından yapıldığı, davacı vekilinin katılma yoluyla temyizinin de bu geçersiz başvuru üzerine yapıldığı ve davalı vekil ile temsil olunmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması gözetilerek, hüküm fıkrasına vekalet ücreti eklenerek düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin yargılamada, ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmekle hak ehliyeti ve bu suretle taraf ehliyetinin sona erdiği, bu durumda mahkemece şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olması; ayrıca davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunması ve davacının talebi de bu yönde olmakla, belirlenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmesiyle hak ve taraf ehliyetinin sona erdiği, bu nedenle mahkemenin davalı şirketin ihyası için davacıya süre vermesi gerekirken bu hususu gözden kaçırarak sicilden terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu; ayrıca, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu halde mahkemenin tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, davalı şirketlerden birinin dava sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı ve davalılardan tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin dava devam ederken ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle taraf ehliyetini kaybettiği ve bu hususun mahkemece gözetilmemesi, ayrıca davalılar arasındaki müteselsil sorumluluğa rağmen tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmemesi doğru görülmeyerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, davalı şirketlerden birinin dava sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle hükmün davalı aleyhine verilip verilemeyeceği ve davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin dava devam ederken ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle taraf ehliyetini kaybettiği ve bu husus gözetilmeden hakkında hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu, ayrıca davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu halde tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmemesi doğru görülmeyerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketicinin, teslim edilmeyen konut için yaptığı ödemelerin iadesine ilişkin alacak davasında, davalı şirketlerden birinin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle hükmün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin yargılama sırasında ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla hak ehliyetinin sona erdiği, hak ehliyeti bulunmayan bir davalı hakkında hüküm kurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketlerden birinin davanın devamı sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketlerden birinin davanın devamı sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi ve dava ehliyetinin ortadan kalkması nedeniyle, mahkemenin terkin edilmiş şirket lehine hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının tescilli markasının davacının daha önce tescil ettirdiği tanınmış markası ile benzerlik taşıyıp taşımadığı ve bu nedenle davalı markasının sicilden terkin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında ilk hükümden farklı gerekçe kullanması ve usulüne uygun direnme kararı vermemesi hususu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın devamı sırasında ticaret sicilinden terkin edilen şirket aleyhine açılan işçilik alacakları davasında, davalının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uymaksızın yeni bir hüküm kurması nedeniyle direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği ve dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerlerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanmasına dair bildirime konu sürelerin ne kadarının denizde ne kadarının karada gerçekleştiğinin tespiti ve buna bağlı olarak itibari hizmet süresinin tespitine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin ticaret sicilinden terkin edildiği ve tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılmakla, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı ve davalı şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakfın malvarlığının kalmaması nedeniyle sona erdiğinin tespiti ve sicilden terkinine ilişkin açılan davada, istinaf kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıfların kuruluş ve tescili ile ilgili iptal davalarına ilişkin TMK m.103'te bir aylık temyiz süresi öngörülmekle birlikte, uyuşmazlık konusu davanın vakfın sona erdirilmesine ilişkin olması ve özel bir kanuni düzenleme bulunmaması sebebiyle HMK m.345'te belirlenen iki haftalık istinaf süresinin uygulanması gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süreden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari ilişki nedeniyle taraflar arasında doğduğu iddia edilen alacak ve menfi tespit davaları ile birleşen davada çeke dayalı itirazın iptali davasının karara bağlanması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, bilgisi olmaksızın sicilden terkin edilmesinin, gerçekte hayatını devam ettiren şirketin yaptığı işlemleri ve usulsüz terkin işleminden önce doğmuş olan haklarını etkilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.