Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, örgüt şartlarını överek bir şahsı örgüte katılmaya ikna etmesi, birlikte örgüte gitmek üzere yola çıkmaları ve bu şahsın sanığı kendisini örgüte götüren kişi olarak teşhis etmesi, ayrıca çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk arz eden diğer eylemlerinin hiyerarşik yapı içerisinde bulunan örgüt üyesince yapılabilecek faaliyetler olması gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı silahlı terör örgütüne yardım suçundan cezalandıran direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MLKP terör örgütünün legal görünümlü yapılanmaları olan dernek ve gazetede faaliyet gösterdikleri, örgütsel içerikli yayın, bildiri ve dokümanların ele geçirildiği, bu yapılanmaların örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiği ve sanıkların eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiği gözetilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetlerinin onanmasına, ayrıca sanık ... hakkında ele geçirilen sahte nüfus cüzdanının terör eylemlerinde kullanılmak amacıyla düzenlendiğinin anlaşıldığı değerlendirilerek resmî belgede sahtecilik suçundan verilen cezada TMK 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılmasının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin Anayasayı ihlal suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan bombalama eylemlerinde kullanıldığına dair delil bulunmaması, kolluktaki ifadelerin müdafiden yoksun ve usule aykırı alınması, AİHM ve Anayasa'nın adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmesi ve diğer sanık beyanlarının somut olaylara dayanmaması gibi nedenlerle sanığın anayasayı ihlal suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün bozulmasına, eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağının gözetilerek yerel mahkemece yeniden hüküm kurulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, işleniş biçimi, yeri, zamanı ve toplumdaki etkisi gözetildiğinde devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu için elverişli bir araç suç olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması gerektiği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne yardım etme suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozma ilamı vermesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin TCK'nın 61. maddesine göre yeniden hüküm kurmadan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usule aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmamış mağdurların örgüte katılımlarında cebir, tehdit veya hile kullanıldığına dair yeterli delil bulunmaması, mağdurların çelişkili beyanları ve sanıkların eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya elverişli vahim nitelikte olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan verdiği mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarını mı oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, tanık beyanı ve olay tutanağıyla doğrulanan, karayoluna patlayıcı madde yerleştirme eyleminin vahamet arz eden niteliği ve TCK 302. maddede düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için fiilin elverişli olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya katılma talebi reddedilen kişinin kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğundan, hükmün kendisine tebliğ edilmemiş olması ve bu hususun temyiz incelemesi için yasal bir eksiklik oluşturması nedeniyle, eksikliğin giderilmesi için dosyanın Özel Daireye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın 30.06.2006 tarihinde gerçekleşen yol kesme, propaganda yapma ve para alma eylemine katılıp katılmadığı ve bu eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma suçlarını mı yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleme katıldığına dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, tanık beyanlarının çelişkili ve duyuma dayalı olduğu, mağdur ve müştekilerin teşhislerinin güvenilir olmadığı ve bazı tanıkların olay tarihinde tutuklu bulunduğu gözetilerek, sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haklarında iletişimin tespiti kararı bulunmayan sanıkların, iletişimin tespiti kararı bulunan diğer sanıklarla yaptıkları telefon görüşmeleri ve mesajlarının hukuka uygun delil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve bu delillere dayanılarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkındaki iletişim kayıtlarının tesadüfen elde edilmiş delil niteliğinde olduğu, ancak bu delillerin ancak ilk tespit edilen konuşma veya mesajlarla sınırlı olarak değerlendirilebileceği, ilk tespitten sonraki konuşma ve mesajların ise CMK'nın 135. maddesi uyarınca alınmış bir karar olmadığı için hukuka aykırı delil olarak kabul edileceği ve yerel mahkeme gerekçesinin de suçun unsurları yönünden her bir sanık bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapmadığı için yetersiz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Meslekten ihraç edilen bir hakim hakkında açılan silahlı terör örgütüne üye olma davasında, yargılamanın hangi mahkeme tarafından yapılacağına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin, hakimlik göreviyle ilgili olmayıp kişisel suç niteliğinde olduğu, bu nedenle yargılamanın 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca ilgilinin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesinde yapılması gerektiği gözetilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu mu yoksa TCK'nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etse de, barikat kazma eyleminin hazırlık hareketi niteliğinde olduğu, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için gerekli olan elverişlilik ve nedensellik bağının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.