Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sirayet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava değerine göre kesinleşmiş mahkeme kararına karşı, sonradan yapılan yasal değişiklikle temyiz yolunun açılıp açılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin, henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına sirayet edeceği ve bu nedenle dava değerine bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz talebini reddeden ek kararının ve istinaf mahkemesinin bu kararı onayan kararının ortadan kaldırılmasına, ancak davanın reddine ilişkin hükmün ise hak düşürücü süre nedeniyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucu verilen mahkûmiyet hükmünün temyiz edilebilirliği ve sanığın lehine olan hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında kurulan hükmün, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'un 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, hükmün sanığın eylemine uygun ve yasal olduğu, verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50/1, 51/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5 maddeleri uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine, ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına olanak tanımadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların çalıp parçaladıktan sonra yaktıkları araç nedeniyle hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan araca sonradan verilen zararın, korunan hukuki yararın tekliği ilkesi gereğince ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı ve eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İştirak halinde işlenen suçlarda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararının tüm sanıklar yönünden dava zamanaşımını keseceği ve TCK'da dava zamanaşımının sirayeti ilkesinin benimsendiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıkların temyizi üzerine hükmün lehine bozulması ve bu bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu oluşan yeni hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, hükmü temyiz edenler lehine oluşan durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlanmasını sağlayarak adaletsizliği gidermek olduğu, bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıklar hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle oluşan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararının sanık hakkında da dava zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda iştirak mümkün olmadığı ve TCK’nın 22. maddesi uyarınca herkesin kendi kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek, diğer sanıklar hakkındaki mahkûmiyet kararının sanık bakımından zamanaşımını kesmeyeceği ve asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıklar lehine bozma kararı verilen dosyada, direnme kararını temyiz edip edemeyeceği ve mağdurun gerçek yaşının tespit edilip edilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın direnme kararını temyiz hakkı olmadığı ve mağdurun doğumuna ilişkin resmi kayıtlar mevcut olduğundan eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın esas incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birlikte suç işleyen sanıklardan birinin hükmünün temyiz incelemesinde bozulması üzerine, diğer sanık hakkında verilen ve temyiz edilmeyen hükmün, bozma kararındaki lehe nedenlerin sirayeti yoluyla düzeltilmesi mümkün iken, bu yol yerine kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birlikte suç işleyen sanıklardan birine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde lehe bozulması halinde, bu bozma nedenlerinin diğer sanığa sirayet ettirilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesi mümkün olup, bu yasal yol varken olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozmaya başvurulamayacağı, ancak somut olayda lehe bozma kararından sonra yerel mahkemece diğer sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesiyle, bozma nedenlerinin sirayet ettirilmesi olanağı ortadan kalktığından, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, diğer sanığın temyiz istemi üzerine bozulan hükümden kaynaklanan sirayet nedeniyle lehine kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmü temyiz etmeyen sanığın bozmanın sirayetinden yararlanmasının, temyiz yoluna başvurma hakkını bir kez kullandığı anlamına geldiği, yeniden yargılama sonucu oluşan hükmün temyiz edilebilir nitelikte olmadığı ve bu durumun usul hukukunun öngörülebilirlik ilkesiyle bağdaşmayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Daire onama kararı kaldırılmış ve sanığın temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: İnceleme dışı bir sanığın temyizi üzerine bozma kararı verilip, bu bozmanın diğer sanıklara sirayet etmesi sonucu oluşan ikinci hükme karşı, ilk hükmü temyiz etmeyen sanıkların temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının adaletsizliği gidermek olduğu, ancak kanun koyucunun sirayet sonrası oluşan hükümlerin temyiz edilebilirliğine ilişkin açık bir düzenleme yapmadığı, aksine yorumun usul güvenliği ilkesine aykırı olacağı ve CMK m. 306'nın yorumundan, ilk hükmü temyiz etmeyen sanıkların sirayet sonrası oluşan ikinci hükmü temyiz hakkının olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve sanıkların temyiz talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün sanığa usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bu bağlamda hükmün kesinleşip kesinleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cezaevinde bulunduğu dönemde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, sanığın verdiği temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine verilmiş sayılması ve süresinde kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle önceki ret kararının isabetli olmadığı ve sonrasında verilen hüküm ile onama kararının hukuki değerden yoksun olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiş ve ilgili kararlar kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Diğer sanığın temyiz başvurusu sonucu lehine düzeltilerek onanan hükümden sirayet yoluyla yararlanan sanığın, aleyhine olan bu yeni kararı temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu, sanığın zaten temyiz hakkını sirayet yoluyla bir kez kullandığı ve hükmün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece lehe bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin sirayet sonrası verdiği ek kararın temyiz edilemeyeceğine ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.