Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Soruşturma İzni”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Öğretmen olan sanığın öğrenciye karşı kasten yaralama suçundan yargılanması için 4483 sayılı Kanun uyarınca izin alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin görevi sebebiyle ve görevi sırasında işlenen suç niteliğinde olmadığı, kişisel suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin durma kararına itirazın reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda görevli sanıklar hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasında, 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği ve hapis cezalarının TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların 399 sayılı KHK'nın 11. maddesinin (d) bendinde sayılan kişilerden olmayıp aynı maddenin (a) bendi uyarınca kuruma verdikleri zarardan dolayı özel hukuk hükümlerine göre sorumlu tutulmaları gerektiği, dolayısıyla 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınmasına gerek olmadığı, ancak yerel mahkemece TCK'nın 50. maddesinin uygulanmamasına ilişkin yeterli ve hukuka uygun gerekçe gösterilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı, sanıklar hakkındaki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına dair kısmı yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy muhtarlarının evlendirme memurluğu görevlerini yaparken resmi belgede sahtecilik suçunu işlemeleri halinde, haklarında soruşturma açılabilmesi için 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Köy muhtarlarının, kanunla kendilerine verilen evlendirme memurluğu görevini ifa ederken işledikleri suçlar nedeniyle devlet memuru gibi muamele görmeleri gerektiği, Anayasa'nın 129. maddesi ve 4483 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca soruşturma açılabilmesi için ilgili mercinin izninin gerekli olduğu, Evlendirme Yönetmeliği'nin 56. maddesinin bu izne istisna teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisi olan sanıklar hakkında soruşturma izni alınması gerektiği gerekçesiyle bozulan hükümde yerel mahkemenin direnmesi üzerine, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarında dava zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 339/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, bu suçun dava zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu ve bu sürenin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun karar tarihi itibarıyla dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3628 sayılı Kanun kapsamında rüşvet ve irtikap suçlarından açılan kamu davasında, eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kanısına ulaşılması halinde, kamu görevlisi olan sanıklar hakkında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 3628 sayılı Kanun'un 17. maddesi ile maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve kovuşturma evresinde suçun niteliği 3628 sayılı Kanun dışına çıksa dahi idari merciden izin alınmasına gerek olmadığı, zira ceza davası konusunun iddianamedeki maddi vakıalarla sınırlı olduğu ve mahkemenin değişen suç niteliğine göre ek savunma hakkı vererek hüküm kurabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı sanıklardan biri hakkında soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği ve eylemin hukuki niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle 7 yıl 6 ay olan kesintili dava zamanaşımının, soruşturma izni talebi nedeniyle duran süre de eklendiğinde direnme kararının verildiği tarihten sonra dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan haksız mal edinme davasında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkisiz mercilerce yapılan işlemlerin dava zamanaşımını kesmeyeceği, soruşturma izninin kesinleşme tarihinden önce dava zamanaşımını kesen veya durduran bir neden bulunmadığı ve 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkimin, hakkında soruşturma izni alınmadan düzenlenen iddianameyi kabul ederek görevi kötüye kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, soruşturma izni alınmadan düzenlenen bir iddianamenin iade edilmesi gerekirken, usule aykırı şekilde kabulüne karar vermesi ve bu eylemiyle katılanın mağduriyetine neden olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Yargıtay’ın bozma ilamına direnilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat edilen fiille ilgili dava zamanaşımının gerçekleşmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.